Yazılarım
ve İçerik
12 Şubat 2024 tarihli ‘Tren’ yazıma ‘Airport Haber’de bırakılan notlar:
Sayın Yazar - Hiç personel hakkında bir yazınız yok. Sadece bir
kere bizi dinleseniz anlatmak istediklerimizi sizlerle paylaşıp sesimiz
olmanızı rica etsek. Ayıp etmiş mi oluruz acaba.
Elma
-
Kardeş sen bırak burada yazmayı
TGS
-
Yahu milletin aldığı zamlara çalışma şartlarına bi
bak roman yazma burda boş boş yazıyorsun bi yaraya parmak bas millet kan agliyo.
Ahmet Aslan - Site havacılık sitesi ama haber konusu tren.
Ben
-
Ben cahilim. Bunu kabul etmem lazım. Görmediğim bilmediğim o kadar şeyler var
ki evrende yani sadece dünyada değil. Ben kendimi bilmez isem, o kendini bilmez
ise ve biz kendimizi bilmez isek varacağımız yer örgütlü kaostan başka bir şey
olmayacaktır. Cehaletimizi kabullenmezsek okumuş kendini yetiştirmiş insanların
önünü açmaz isek sömürge olmaya devam edeceğiz. En sonunda ABD'deki bir savaş
baronunun yapmak istediğini duyduk. Diyor ki; "Kendini yönetemeyen
halkların topraklarını işgal edip onları yönetmeliyiz."
Havacı
-
Burası bir havacılık sitesi. Lütfen alakasız yazılar yazmayın buraya.
Elbet bu uyarılara ilgisiz kalmayacaktım.
Sitemde (https://servetbasol.com) 17 Ocak
2007 tarihinde yazmaya başladığım yazılarım, Airport
Haberde 11 Ekim 2010 tarihinde yayınlanmaya başlandı. O günden bugüne 450 yazım
yayınlandı ve 139’u hiç eleştiri almadı. Eleştiri almayan yazılarım arasında
Zor Yol, Felsefe, Ne İş Ne Okul, Atatürk Havalimanı,
Kalite Üzerine, Ekonometri ve Ahlak gibi önemsediğim yazılar da var. Bu
eleştiri alan 311 yazıdan en yüksek eleştiri alanlar da şunlar;
10 |
15 |
||
10 |
16 |
||
10 |
16 |
||
11 |
18 |
||
11 |
20 |
||
11 |
20 |
||
12 |
20 |
||
12 |
20 |
||
12 |
21 |
||
12 |
22 |
||
12 |
23 |
||
12 |
24 |
||
13 |
41 |
||
14 |
52 |
||
14 |
62 |
||
|
|
91 |
Örneğin Profesör Garson 7, AIS+FIC=ATM 8 ve
Havacılık Kalitesi de ancak 9 eleştiri almış.
Havacılık kadar yaygın ve etkili ama bir o
kadar da geniş yelpazeye sahip başka bir meslek bulmanız çok zordur. ATCo, Pilot, Teknisyen ve FOO ile de sınırlı olmadığını da
biliyoruz.
Burada şu meşhur Çin Atasözünü de
hatırlatayım; “Derin olan kuyu değil, kısa olan iptir.”
Havacılık sanayii, içerisinde dört lisans
barındırmakla birlikte işletmede 17 ve teknikte 16 özel ihtisas bölümü mevcut
olup, herkes eğitimlerine göre lisanslandırılmakta ve lisans dışı eğitim
görenler de sertifikalandırılmakta. Ne de olsa havacılığın hiçbir kolunda
eğitimsiz kimse sorumluluk alamamakta ve çalışamamaktadır. Sanki bu kadar özel
şart ve eğitim yetmezmiş gibi bir de İngilizceyi yeterince bilme şartı
aranınca, uygun yeterli ve yetkin çalışan bulmak elbette zor oluyor. Okuyucu
hayıflanmakta haklı. Lisan bilmeyenlerin müdür olup lisan bilen yetkin ve
yetenekli personeli idare eder görünmeye kalkmaları, ancak bu devirde, böyle
bir yönetimle ortaya çıktı. Tekniği önemsemeden teknoloji üretmeye kalkışınca.
Profesör Garson yazımın sadece 7
eleştiri alması yadırganmamalı. Bu günlerin geleceğini daha o günlerde yazmış
ve uyarmıştık. Teknik ve Teknoloji ayrımı bile yapamayanların Üniversite
kurmalarının kendi yandaşlarına iş ve unvan dağıtmak için yaptıkları artık ayan
beyan ortada.
Bu yazıma en doğru yorumu getiren de IST TK
rumuzlu bir okurumuz;
IST TK - Okullarımızda
verilen eğitimin kalitesizliğinden sadece devletimiz sorumlu. Ancak bir okuldan
mezun olduktan sonra kendini geliştirmeyen ve 10 yıl sonra bile hala aynı
kültür birikimine sahip olup bir adım bile ileriye gidemeyen insanlarımızın
sayısı belki de milyonlarla ifade edilecek düzeyde. Cahil kalmak kendi
seçimimiz, maalesef bu cahilliğimiz ile o kadar mutluyuz ki asla değiştirmek
istemiyoruz. Dış görünüşümüzü, saçımızı sakalımızı, kıyafetimizi, evimizi
arabamızı değiştiriyoruz ama en önemlisi olan kendimizi olduğu gibi
bırakıyoruz. O yüzden kimseye kızmamak, kimseden şikayet
etmemek lazım. Baktığımız aynalar sadece dışımızı gösterdiği sürece içeride
aynı insanlar yaşamaya devam edecek...
Tüm bu yazılarım süresince 12 seçim yapıldı
ve yönetim hala giderek baskısını arttırarak ve hatta tüm gücü tek kişide
toplayarak devam etmekte. Bu yazımın girişinde günlük kaygılardan, geçim
sıkıntısından, yapılan yolsuzluklardan, hak yemekten, fakir bırakılmaktan
bahsetmiş olmamam eleştiriliyor. Sanki benim gibi sizler de bu sıkıntıları
yaşamıyor muşsunuz gibi.
Bunu normal karşılıyorum çünkü Airport Haber’de benim dışımda çok önemli yazılar yazan
önemli bir gazeteci ve medya yöneticisi, Gazetecilik Yüksek Okulundan Mezun
olup ömrünü THY ve Havacılığa adamış bir duayen, Bir Baş Müfettiş, Bir Uçak
Mühendisi, bir Havacı ve Hukukçu ve bir de kendini oldum olası havacılığa
adamış, 10 kitabını da bedavaya dağıtan, yeter ki okunsun ve her okuyanın
aklında bir bilgi parçacığı kalsın diye dili döndüğünce, dilim dönmediği
durumlarda yabancı dilde okuyamadıklarını düşünüp çeviri yaparak, sırf yan
konular olsa bile hakkında bilgi sahibi olsunlar diye yayınladığım çevirilerle okurlarımı
bilgi sahibi yapmak isteyen ben varım. Herkesin At gözlüğünü atıp, konfor
çevresinden herkesi uzaklaşarak, bu koskoca dünyada nelerin, hangi kültürlerin,
kimlerin ve yaşamlarını nasıl planlayarak standartlarını yükseltmek için
düşünen, çalışan ve uygulayanların farkında olmalarını istediklerim. Bu nedenle
her türlü zararı göz önüne alarak okuyunuz. Her konuda okuyunuz ve yaşama,
dünyaya, etrafınıza ve başkalarına olan bakış açınızı genişletmeye çalışınız.
Dünya dönüyor ve sadece bizim etrafımızda dönmüyor. Başınızı kaldırıp bakın ve
soru sormaya başlayın.
Neden…
Ne için…
Nasıl…
Ne zaman…
Kim?
Hangi konuda ve ne
hakkında olursa olsun, sizin doğruyu bulmanız için gerekli sorular zinciri. Sorun
ki düşünesiniz. Sorun ki yanıtlasınlar. Sorun ki yanıt verirken sizi yanıltmaya
kalkmasınlar. Sorun ki yanıtlarken yalan söylediklerini fark edin. Sorun ki
yanıtlamaya çalıştıkları soruların yanıtlarını bilmediklerini görün. Sorun ki
kendilerini nimetten saymasınlar.
Asıl nimet ‘siz’ siniz. Her şey sizler için.
Neden zenginliğin 100 kişiden 1’ine çarptığını yanıtlasınlar. Kimseyi zengin
olsun diye seçmediniz. Birilerinin zenginleşmesi sizi doğrudan ilgilendirmiyor
ama onlar zenginleşirken sizin de yaşam şartlarınızın iyileşmesini beklemek
hakkınız. Bu hakkı elinizden alanları korkmadan sorgulamak da sizin hakkınız.
Hele havacılık sanayiinde çalışıyorsanız, çok
yetkin bir azınlıksınız.
Lütfen okuyunuz. Ne bulursanız okuyunuz.
“Bilgi birikiminin üstünde onun sentezini yapıp,
onu ışık alarak, o toplumun sorunlarını, insanının gereksinmelerini ve geleceğine
yönelebiliyorsanız, o zaman bilgelik denen, olgunluk denen döneme ulaşırsınız,
mükemmeliyet kazanırsınız. Bunun için de kavramları iyi anlamak, iyi tartışmak ve
herkese inanmamak değil, herkesi dinlemek, her şeyi okumak, içinden; sizi kendi
kendiniz yapabilecek, kendi kendiniz olmanızı sağlayabilecek sentezleri
çıkarabilmek gerekir...”
Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol' un konuşmasından.
Türk Eğitim Derneği XIV. Eğitim
Toplantısı 29-30 Kasım 1990
Benimseyip yinelediğim tek uyarı şudur;
Okumak,
cehaletinize ciddi zararlar verebilir.! sb
240219