Yapıcı
Yetersizlik
Constructive dissatisfaction, her ne kadar yapıcı memnuniyetsizlik diye çevrilse de benim anlayışıma göre yapıcı yetersizlik, yani yeterli bulmama anlamındadır. Yapıcı yetersizlik hissi, mümkün olana yönelik iyimserlikle beslenen, işleri daha iyi hale getirmeye yönelik gerçek bir tavırdır.
Kendimiz, birbirimiz ve hizmet ettiklerimiz için daha iyi olmaya çalıştığımızda, yapıcı yetersizlik düşüncesi, bahsedilmiş diğer liderlik ilkeleriyle eşleşir. Her konuda bu duyguyu geliştirebiliriz. Ticari açıdan, insani açıdan, kültürel açıdan nasıl bir gelişim gösterebileceğimizi düşünmek, planlamak ve gerçekleştirmek için uğraşmak gibi. Örneğin “İnsanlara nasıl daha iyi davranabiliriz?”. Ya da “Gelirimizi artırmaya nasıl devam edebiliriz?”. En ulvi olanı ise “Toplumlarımıza nasıl daha yararlı olabiliriz?”.
“Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz.!”
Her karşınıza çıkan sorunu olumlu karşılamaya alışmanız gerek. Bunu da ancak siz başarabilirsiniz.
Bu cümle bile bir başlangıçtır. Gelişmenin başlangıcı, yaratıcı olmanın başlangıcı ve sonuçta geçireceğiniz evrim, bir örnek olacaktır. Aşağıdaki örneği herkes bilir ama örnekte gizli olan ve asla bahsedilmeyen başarının anahtar ise, kitap okumaktır;
4 yaş: Babam her şeyi bilir.
6 yaş: Benim babam, senin babandan daha çok şey biliyor.
8 yaş: Babam her şeyi bilmiyor olabilir.
10 yaş: Babamın gençliğinde her şey çok farklıymış.
12 yaş: Aslında, babam bu konuda hiçbir şey bilmiyor. Çocukluğunu anımsayamayacak kadar yaşlı.
14 yaş: Babama kulak asma, o artık çağ dışı kaldı.
21 yaş: Babam mı? Aman Tanrım! O hiçbir işe yaramaz
25 yaş: Babam bu konuda az da olsa bir şeyler biliyor. Ama o yaştaki insanın bu konuda bir şeyler bilmesi normal zaten.
30 yaş: Bu konuda babamın fikrini alsak iyi olur. O kadar deneyimli ki!
35 yaş: Babama sormadan hiçbir şey yapmasam iyi olacak.
40 yaş: Acaba babam bu konunun nasıl üstesinden gelirdi? Ne kadar akıllı ve deneyimli bir insandı.
50 yaş: Babamın yanımda olması ve bu konu hakkında fikir vermesini ne kadar çok isterdim. Onun ne kadar akıllı olduğunu hiç takdir etmemişim. Ondan çok şey öğrenebilirdim.
Ann LANDERS
Sigmund Freud, senin ve benim yaptığımız her şeyin iki güdüden kaynaklandığını söyler:
- seks dürtüsü ve büyük olma arzusu.
Yapıcı olma tavrı, bir eğitim biçimidir. Aileniz ya da çevrenizden o tür bir eğitim almadı iseniz, kendinizi yetiştirmek zorundasınız. Sizin ilk öğretmeniniz, meslekte çıraklık yaptığınız ustanızdır. Ne kadar iyi olup olmadığınızı meslektaşlar “hocan kimdi?” sorusu ile bir önyargı sahibi olurlar. Sizin meslektaşlarınız arasından sıyrılıp sivrileşmeniz için ilk yapacağınız şey, ustanızın tavrını ve iş ahlakını gözlemek ve uygulamak. Siz usta olduğunuzda, bulunduğunuz yere göre yeni ve gelişmiş tavır ile iş ahlakı sergileyeceksiniz. Büyük olma arzusunu gerçekleştirmek için mesleğinizin en iyilerini örnek alın. Ama öncelikle yapacağınız medyada her konuyu bilen ve her konuda ahkam kesen, tartışma sözcüğünün ne anlama geldiğinden habersiz tipleri izlemek ve dinlemekten vazgeçmek. Sevdiğiniz bir yazarın kitabını okumak, inanın bu sabun köpüğü konuşmalardan kat kat fazla yarar sağlayacaktır. Elbet şunu asla unutmayın. Kitap okumak, cehaletinize ciddi zararlar verebilir.!
Yapıcı yetersizlik duygusu, işler iyi gitse bile her şeyin her zaman geliştirilebileceğini kabul etmeyi içeren bir düşünce tarzıdır. Bu, büyüme ve yenilik için her zaman yer olduğuna dair bir inançtır ve birçok başarılı birey ve kuruluşun arkasındaki itici güçtür.
Temel özellikleri ise:
- Gelişime odaklanmak: Sorunlar veya eksiklikler üzerinde durmak yerine çözüm bulmaya ve işleri daha iyi hale getirmeyi hedeflemek.
- İyimserlik ve inanç: Karamsarlık veya olumsuzlukla ilgili değildir; daha ziyade, işlerin daha iyi olabileceğine inanmak ve bunu gerçekleştirmek için motivasyona sahip olmakla ilgilidir.
- Eylem odaklı: Eylemsizliğe veya şikayet etmeye yol açmaz; insanları bir şeyleri iyileştirmek için adım atmaya motive eder.
Faydaları da:
- İnovasyon ve ilerlemeyi teşvik eder: Sürekli olarak insanları, işleri yapmanın yeni ve daha iyi yollarını aramaya yöneltir.
- Kişisel ve mesleki gelişimi teşvik eder: Bireyleri becerilerini, bilgilerini ve performanslarını geliştirmek için kendilerini zorlamaya yöneltir.
- Bir mükemmellik kültürü yaratır: Bir kuruluş tarafından benimsendiğinde, daha yüksek bir çalışma standardına ve daha rekabetçi bir üstünlüğe yol açabilir.
Nasıl geliştirilir?
- Büyüme zihniyeti geliştirin.
- Geri bildirimi kucaklayın.
- Statükoya meydan okuyun.
- Sorunlara değil, çözümlere odaklanın.
- İddialı hedefler belirleyin.
- Başarısızlıktan korkmayın.
Böyle davrandığınızda, kişisel ve profesyonel gelişiminiz sizin için güçlü bir araç olabilir. Bu zihniyeti benimseyerek kendinizi ve etrafınızdaki dünyayı sürekli olarak geliştirebilirsiniz.
Büyük bir Japon bilgesi, sahilde kumlar üzerinde oturmuş, meditasyon halindedir.
Delikanlının biri, ona yaklaşır ve der ki:
-Beni öğrencin olarak kabul et.
Bilge, parmağıyla kumlar üzerinde düz bir çizgi çeker ve şöyle der:
-Kısalt!
Genç, avuçlarıyla çizginin yarısını siler. Bilge der ki:
-Git, bir sene sonra tekrar gel!
Bir yıl geçer. Bilge, yine bir çizgi çizer ve der ki:
-Kısalt!
Delikanlı, bu kez çizginin yarısını avucu ve dirseğiyle kapatır. Bilge, onu da kabul etmez:
-Git, gelecek sene yine gel!
Bir yıl daha geçer. Bilge, tekrar kumların üzerine bir çizgi çeker ve onu kısaltmasını ister.
Bu kez, genç der ki:
-Bilmiyorum... ve bilge ’den cevabı kendisine söylemesini rica eder.
Bilge, çizginin yanına daha uzun bir çizgi çeker ve der ki:
-Şimdi kısaldı.
Bu hikaye, Japon kültüründe gelişmenin, ilerlemenin yolunu gösteren sırlardan biridir.
Yapılmışı yıkma, bozma, koru ve hatta daha iyisini yapmaya çalış (inovasyon – gelişim – yenileme).
Audentes fortuna iuvat. – Şans cesurdan yanadır.
231127