Ulusal
Eğitim
2023 senesi Üniversite Giriş Sınavı sonuçları geldi.!
Matematik 40 soru 7.3 doğru, Fizik
14 soru 2 doğru, Tarih 10 soru 2 doğru, Kimya 13 soru 1.4 doğru, Coğrafya 6
soru 1.4 doğru, Din/Ahlak 6 soru 1.5 doğru, Biyoloji 13 soru 1.8 doğru, Felsefe
12 soru 2.2.
Doğru ortalaması sizi yanıltmasın, 100 bin kişi sıfır çekti.
Ulusların eğitimi önemlidir. Eğitim, bir ülkenin gelişimi için çok önemlidir. İşte eğitimin bir ülke için neden önemli olduğuna dair bazı nedenler:
Ekonomik büyümeye katkı sağlar: Eğitimli insanlar daha üretkendir ve bu ekonomik büyümeye katkı sağlar.
Yoksulluğu azaltır: Eğitim, insanların yoksulluktan kurtulmasına yardımcı olur.
Sağlık hizmetlerini iyileştirir: Eğitim, sağlık hizmetlerinden daha iyi yararlanılmasına yardımcı olur.
Suç oranını düşürür: Eğitim, suç oranını düşürmeye yardımcı olur.
Eğitim, bireyler için de önemlidir: Eğitim, bireylerin eleştirel düşünme, yaratıcılık ve problem çözme becerilerini geliştirir. Farklı kültürleri anlamalarına ve daha iyi birer birey olmalarına yardımcı olur.
Daha güçlü bir demokrasiye yol açar: Eğitimli vatandaşlar, sivil hayata daha fazla katılır ve hükümetlerini yaptıklarından sorumlu tutarlar.
Bu nedenle, eğitim bir ülkenin gelişmesi için gereklidir. Eğitim, bir ülkenin geleceğine yapılan bir yatırımdır.
Sokrates'i idam ettiler
Sokrates’i Kant, "aklın ideali", Hegel, "bir insanlık kahramanı, felsefesini yazmayan ama yaşayan gerçek bir filozof" olarak tanımlar. Nietzsche ise tersine, onu, ölüm korkusu nedir bilmeyen, yaşayan biri olarak değil de salt akıl olarak ölen ve hayatın içgüdüsünden tamamıyla kopmuş bir "canavar" olarak tasvir eder. Sokrates hakkındaki bilgiler başkalarının aracılığı ile günümüze kadar gelmiştir. Bugün fiilen sahip olduğumuz eserleri yazmış olan başlıca filozof Platon’dur. Platon, Sokrates’in öğrencisidir. Sokrates’e ilişkin bilgilerin büyük çoğunluğu Platon’un yazılarından elde edilmektedir. Platon Sokrates’in anısını canlı tutmak için onu ve onun öğretilerini anlatan yazılar yazmıştır. MÖ 399 yılında hakkında açılan davada, Platon'un Sokrates'in Savunması adlı eserinde anlattığı kadarıyla şehrin tanrılarına inanmamak, onların yerine başka tanrılar koymak ve böylece gençliği zehirlemekle suçlanır. Sokrates bu suçlamalar sonucunda ölüme mahkûm edilir.
Hallac’ı
kestiler
Hallâc-ı Mansûr veya Mansûr el-Hallâc, zındıklıkla suçlanması ve uzun süren bir soruşturma neticesinde Abbâsî Halifesi Muktedir Bi’llâh'ın emriyle idam edilmesiyle meşhur olan Fars kökenli spiritüalist yazar ve mistik şâir. 26 Mart 922, Bağdat.
Takiyüddin’i
topa tuttular
22 Ocak 1580'de padişah III. Murat'ın daha üç yıl önce kendi kurdurttuğu gözlemevini “meleklerin bacaklarına bakıyorlar” dedikodularına bir son vermek için yine III. Murat'ın emri ile Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa'nın gemilerinden yağdırılan toplarla yıktırmasından sonra Osmanlı gökbilim konusunda (da) yüzyıllar sürecek bir karanlık çağa gömüldü.
Bruno'yu diri diri yaktılar
İtalyan filozof, rahip, gökbilimci ve okültist. Rönesans felsefesini biçimlendiren filozofların en önemlilerinden biridir ve şair yönüyle de edebiyata en yakın duranıdır. Aristotelesçi kapalı evren görüşünden ilk sıyrılanlar arasında yer alan İtalyan filozof, Kopernik'in tezini savundu. Evrenin sonsuz ve eş dağılımlı olduğunu ve evrende, dünyadan başka birçok gezegenin bulunduğunu söyledi. Aykırı görüşler beslediği için 1600 yılında Roma Katolik Kilisesi'nin Engizisyon mahkemesinde yargılanıp sapkın ilan edildi ve Roma'da Campo de' Fiori meydanında konuşamaması için yüzüne demir maske geçirilerek diri diri yakılarak idam edildi.
Hazarfen
anında Cezayir’e sürülmüş.
Hezârfen Ahmed Çelebi, Evliya Çelebi'nin Seyahatnâme isimli eserinde yer alan, 17. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşamış olduğuna inanılan efsanevi Türk bilginidir. Galata Kulesi'nin taa zirve-i belâsından lodos rüzgârı ile uçarak, Üsküdar'da Doğancılar Meydanı'na inmiştir (1626?). Bu olay IV. Murad tarafından da beğenildi. Sonra Murad Han, kendisine bir kese altın ihsan ederek, "Bu adam pek havf edilecek (korkulacak) bir ademdir. Her ne murad ederse, elinden geliyor. Böyle kimselerin bekası caiz değil, " diye Gâzir'e (Cezayir) nefyeylemiştir (sürmüştür). Orada merhum oldu.
Galileo'yu yargıladılar
Kitabındaki Aristotelesçi karakter Simplicio, birçok kez aptal durumuna ve kendi hatalarına yenik düşer. Galileo kitabın başında Simplicio'nun meşhur Aristotelesçi filozoftan esinlendiğini yazsa da İtalyanca Simplicio “alık” anlamına da gelmektedir. Bu nedenle Diyalog Aristotelesçi dünya merkezciliğe bir saldırı ve Kopernikçiliğin savunması gibi gözükmüştür. Ayrıca Galileo Papa'nın sözlerini Simplicio'nun ağzından yazarak onu sinirlendirmiştir. Galileo Roma'ya savunma yapmaya çağrılır. 1633 yılında Roma'ya gelmiş ve Vinzenco Maculani önüne yargılanmaya çıkarılmıştır. (Eppur si muove) Galileo ev hapsine çarptırılır. 1642'ye kadar Galilei, evinde ziyaretçi kabul etmiştir. 77 yaşındayken (8 Ocak 1642), ateş ve kalp çarpıntısı sebebiyle ölür.
Lagari
Hasan Çelebi de anında Kırım’a gönderilmiş.
Lâgari Hasan Çelebi, Osmanlı İmparatorluğu'nda IV. Murad döneminde, barut macunundan hazırlanmış fişekler vasıtasıyla uçtuğu görülen ve kaydedilen Osmanlı sanatkârı ve mühendisidir. Sarayburnu’nda IV. Murad’ın huzurunda fişeğe binmiş, yardımcılarının fişeği ateşlemesiyle havaya yükselmiştir. Havada iken yanındaki fişekleri ateşleyince denizin yüzü aydınlanmış, büyük fişeğinin barutu kalmayıp yere doğru düşerken de ellerindeki kartal kanatlarını açıp Sinan Paşa Köşkü önünde denize inmiştir (1633?). Böyle bir başarı elbet cezasız kalmaz. Kırım’a Selâmet Giray Han’ın yanına sürülmüş orada ölmüştür.
Nevvton'u
ruhsal bunalıma soktular
Isaac Newton, İngiliz fizikçi, matematikçi, astronom, mucit, simyacı, teolog ve filozoftur. 1687'de yayımladığı Philosophiæ Naturalis Principia Mathematica adlı kitabıyla klasik fizik mekaniğinin temelini oluşturmuş ve bu eser, dünya tarihinin en önemli bilimsel kitaplarından biri olmuştur. Newton, fikirlerini yazdığı Quaestiones Quaedam Philosophicae (Bazı Felsefi Sorular) adlı defterinin başına Latince şu notu düşmüştür: "Platon arkadaşım, Aristoteles arkadaşım, ama en iyi arkadaşım, gerçek." Isaac Newton, 31 Mart 1727 tarihinde, 84 yaşındayken hayatını kaybetti ve Westminster Manastırı'na gömüldü.
Lavoisier'i idam ettiler
Antoine-Laurent de Lavoisier, Fransız kimyacı. Yaşamında iki devrim görmüş bir kişidir. Devrimlerden biri, yüzyıllar boyunca simya adı altında sürdürülen çalışmaların, bugünkü anlamda, kimya bilimine dönüşmesidir. İkinci devrim ise Fransız Devrimi'dir. 1794'te solunum üzerinde deneylerini yapmakta olduğu bir sırada, Devrim Mahkemesi önüne çıkarılır. İki suçlamaya hedef olmuştur: Devrim karşıtı olarak karalanan aristokrasiyle ilişkisi; Vergi toplamada yolsuzluk (Lavoisier topladığı vergilerin küçük bir bölümünü laboratuvar deneyleri için harcamıştı). "Yurttaş Lavoisier'in çalışmalarıyla Fransa'ya onur sağlayan büyük bir bilgin olduğunda hepimiz birleşiyor, bağışlanmasını diliyoruz" dilekçesiyle başvuran günün seçkin bilim adamlarına, yargıç Jean-Baptiste Coffinhal'ın verdiği yanıt kesin ve çarpıcıdır:
"Cumhuriyet'in bilginlere ve kimyacılara ihtiyacı yoktur! Adaletin seyri ertelenemez"
51 yaşında iken, "devrim" adına kafası giyotinle kesilir. Lavoisier, boynunun vurulmasını beklerken kitap okuyordur. Cellat, onu giyotine götürmek için yanına geldiğinde, Lavoisier, nerede kaldığını unutmamak için okuduğu kitabın arasına bir kitap ayracı koymuştur. 8 Mayıs 1794 tarihinde idam edilir.
Of’lu
Veli Dreko ise şanslıydı.
"Veli Direko ile arkadaşı Derelioğullarından Ahmet Hoca’nın bir yaz günü vurdukları bir kartalın kanadını, gövdesini, kuyruğunu ve ağırlığını inceleyip kösele, tahta ve yaylardan kanat yaparak uçuş denemesi yapmışlardı. Elmalı tepesinden Ahburun’a 2 kilometre uçmayı denemiş ancak hedeflerini tutturamayıp 200 metre aşağıya inmişlerdir. Bu iki hocanın yeni denemeleri, mahalli idareciler tarafından durdurulurken, bu olayın 1850-1860 yılları arasında gerçekleştiği sanılmaktadır.
Tesla'ya akılsız dediler
Nikola Tesla, Sırp–Amerikalı mucit, elektrik mühendisi, makine mühendisi ve fütüristti. Günümüzde en çok alternatif akım elektrik kaynağı sistemine ve mühendisliğe verdiği katkılarla tanınmaktadır. Tesla'nın en önemli projesi Kablosuz Enerji İletişimi idi. 20 adet ampulü kablo olmadan 25 mil uzaktan yakabildiği kayıtlara geçmiştir. “Alternatif akım, geleceğin efendisi olacaktır” sözünden dolayı ona akılsız dediler. O sıralarda Thomas Edison, doğru akım pazarlamaktadır. Sıra dışı bir karaktere sahip olan Tesla, 7 Ocak 1943 tarihinde 86 yaşındayken New Yorker Oteli'nin bir odasında kalp yetmezliği sebebiyle hayata veda etti.
Einstein'a deli dediler
Albert Einstein, Almanya doğumlu teorik fizikçi ve bilim insanı. Tüm zamanların en iyi fizikçilerinden birisi olarak kabul edilen Albert Einstein, en çok görelilik teorisini geliştirmesiyle tanınır. Aynı zamanda kuantum mekaniğinin gelişimine önemli ölçüde katkılarda bulunmuştur. Fizik ve matematik alanına sağladığı katkılardan dolayı ve fotoelektrik etki yasasının keşfi sebebiyle 1921 yılında Nobel Fizik Ödülü'ne layık görülmüştü. 1999 yılında Time dergisi tarafından yüzyılın en önemli kişisi seçilmişti. Hala ortalıkta dolaşan dağınık saçlı ilginç fotoğrafı, kendisinden daha meşhur olup, “deli” diye anılmasına neden olmuştu.
A.Turing'i intihara sürüklediler
Alan Mathison Turing, İngiliz matematikçi, bilgisayar bilimcisi ve kriptolog. Bilgisayar biliminin kurucusu sayılır. Geliştirmiş olduğu Turing testi ile makinelerin ve bilgisayarların düşünme yetisine sahip olup olamayacakları konusunda bir kriter öne sürmüştür. Eşcinsel eylemler o zamanlar Birleşik Krallık'ta ceza gerektiren suçlardı ve 1885 tarihli Ceza Kanununda Değişiklik Yasası'nın 11. Bölümü uyarınca "ağır ahlaksızlık" ile suçlandı. Turing daha sonra kardeşinin ve kendi avukatının tavsiyesiyle suçunu kabul etti. 8 Haziran 1954'te, 43 Adlington Road, Wilmslow'daki evinde Turing'in hizmetçisi onu ölü buldu. 41 yaşında ölmüştü. Ölüm nedeni olarak siyanür zehirlenmesi belirlendi.
Kirkor
Divarcı, tarihe gömüldü
‘Aktrüs, 4 metre uzunluğunda ve 500 kilo ağırlığında olması öngörülen bir füzedir, o güne kadar yapılan bütün çalışmalardan daha büyük bir yankı uyandırması beklenmektedir çünkü bu, fezaya ilk kez bir canlı gönderme denemesi olacaktır. Aktrüs’ün kapsülüne yerleştirilecek farenin, mikrofilm makinesiyle tüm hareketleri tespit edilmeye çalışılacaktır! Ne var ki işler de bu noktada nihayete erecek ve ‘o fare’ Türkiye semalarından uzaya doğru asla yükselemeyecektir. Görünmeyen bir el, füze çalışmaları yapanlara “buraya kadar” demiştir. Destek olan kurumlar bir anda geri çekilir. Dahası deneme alanları kapatılır. Bunun ötesinde, daha tatsız hadiseler de yaşanmıştır.
“Yüksek hızlı tren, kuşların göç yolları üzerinde ve bu toplu ölümlere neden oluyor."
TCDD, kuşların “zamanla yolunu değiştireceğini” iddia ediyor.
Çevreciler; “Dünyanın en yoğun göç yollarından biri olan İstanbul Havalimanı üzerinden göç eden kuşlar için bu küresel kıyım anlamına geliyor”.
Limak Holding; “Sinyaller yoluyla kuşların göç rotalarını değiştirileceğini ve kuşları eğiterek farklı alanlara yönlendireceklerini” açıklıyor.
Macaristan’dan bir usta getirip top döktüren Osmanlı ustadan uzmana, uzmandan mühendislik eğitimine bir türlü geçemiyor.
Batıda ise bilimsel düşünce sadece devletin değil, sivil hayatın da her alanına yayılıyordu.
Tüm bu engellemeler neden mi?
Çünkü aydınlardan korkuyorlar..!
230731