Eğitim
çaresizliği
Güney
Afrika'da bir üniversitenin giriş kapısına derin derin düşündürmesi için şu
mesaj asıldı:
"Herhangi bir milleti yok etmek için atom bombası veya uzun
menzilli füze kullanmak gerekmez. Sadece, eğitim kalitesini düşürmek ve
öğrencilerin sınavlarda kopya çekmesine izin vermek yeterlidir.
Hastalar böyle doktorların elinde ölüyor.
Binalar bu tür mühendislerin elinde çöküyor.
Para, bu tür ekonomistlerin ve muhasebecilerin elinde kayboluyor.
İnsanlık bu tür din bilginlerinin elinde ölüyor.
Adalet, bu tür yargıçların elinde yok oluyor.
Eğitimin çöküşü, milletin çöküşüdür”
İlköğretim, kişisel sağlık ve temizlik (hijyen) hakkında bilgi
edinmek için önemlidir. Eğitim, sağlık profesyonellerinin ve hükümetlerin
önemli bilgileri topluma nasıl ilettiğidir. Kötü sağlık ve temizlik (hijyen),
nüfusun büyük bir bölümünün eğitimden yoksun olduğu toplumlarda ciddi bir
sorundur. Okulda öğretilmesi gereken önemli temel sağlık konuları şunları
içermelidir:
-
Hamilelik ve doğum öncesi bakım;
-
Diş temizliği ve el yıkama gibi temel hijyen; ve
-
Cinsel sağlık.
(UNHCR)
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğine göre, tüm kızları sadece
ortaokul düzeyinde eğitmek, dünya çapında zatürre, ishal ve sıtma kaynaklı
ölümleri %49 oranında azaltacaktır.
Kitleleri hastalıkların nasıl yayıldığı konusunda eğitmek için
büyük bir kamu bilgilendirme kampanyaları yanı sıra yapılacak en önemli
işlerden biri, insanlara hastalığın yayılmasını önlemek için salgın ve mikrop
hakkında yeterli eğitimi vermektir.
Yetersiz eğitimli insanlar, kendileri için konuşma becerisine veya
güvenine sahip değildirler. Erkek çocuklar için bu, sıkıntısını dile
getirememe, hakkını arayamama gibi temel haklarını kullanmasını engelliyor. Bu,
birçok kadının gelişmekte olan dünyada ezilmeye devam etmesinin de bir
nedenidir. Eğitim düzeyi düşük olan kızlar genç yaşta evlendiriliyor
(genellikle çocukken) ve eğitim yerine ev işlerini yapmaya zorlanıyorlar.
Eğitimli bir anne ise, eğitimli çocuklar yetiştirerek geleceğin
yapılandırılmasına katkı sağlayacaktır.
Uluslararası Para Fonu'nun Mali İzleme Raporu, daha az eğitimli
insanların daha eğitimli insanlar kadar uzun yaşamadığını gösteriyor. Rapora
göre, daha az eğitimli erkekler, iyi eğitimli meslektaşlarına göre
istatistiksel olarak 4 ila 14 yıl daha az yaşıyor.
İşte
bu şaşırtıcı rakamlarla ilgili IMF'den bir sunum;
-
En düşük fark, eğitimli erkeklerin eğitimsiz erkeklere göre 4 yıl daha uzun
yaşadığı İtalya'da.
-
En büyüğü ise, farkın 14 yıl olduğu Macaristan'da.
IMF'ye
göre, yoksullar için bu kısalan yaşam süresi, ulusal üretkenlik üzerinde
sürüklenme etkisi yaratıyor. Yani aslında, yoksullar hastalanıp öldüğünde
hepimiz bunun acısını çekiyor ve işgücünden de kaybediyoruz.
Yoksulluk Tuzağı: Kaynak eksikliği nedeniyle yoksulluktan
kurtulamama.
Yoksul
insanların çocuklarının kendilerinin de yoksul olma olasılığı daha yüksektir.
Bu genellikle nesiller arası yoksulluk tuzağı olarak bilinir. Yoksulluk
tuzağından kurtulmanın tek yolu eğitimdir. Eğitimli değilseniz, bu tuzaktan
kaçma olasılığınız yoktur.
Kesin
rakamlar tartışmalı olsa da yüksek öğrenimin daha yüksek gelirler sağladığı
görülüyor. Borgen Projesine göre, 3. ve 4. sınıfların
ötesindeki her eğitim yılı, bir kadının kazanç potansiyelini %20 oranında
artırıyor.
Dünyanın her yerinde, işler en kalifiye insanlara verilir. Eğitim
kimlik bilgileri, işverenlerin iş başvurusunda bulunanlar arasında seçim
yapmasının önemli bir yoludur. Eğer lise veya üniversite diplomanız yoksa,
yığının en altında kalma şansınız yüksektir.
OECD,
tüm OECD ülkelerinde şunları buldu:
-
Üniversite diplomasına sahip kişilerin %83'ü işe alınmaktadır;
-
Lise veya üniversite dışı lise sonrası eğitime sahip kişilerin %74'ü (örneğin
bir meslek okulu diplomalı) işe alınmaktadır;
-
Lise eğitimi olmayan kişilerin %56'sı işe alınmaktadır.
Eğitimsiz
insanlar hayatta kalabilmek için korkunç işlere başvurmak zorunda kalabilirler.
Sınırlı işlerin olduğu bir dünyada, eğitimli olanlar daha güvenli bir işi ilk
seçmede kaparlar. Üçüncü dünya ülkelerinde eğitimden yoksun olan kızlar, en
savunmasız olanlar arasında yer almaktalar. Birleşmiş Milletler Mülteciler
Yüksek Komiserliği UNHCR'ye göre, bu kızların
kendilerini aşağıdaki gibi işleri yaparken bulma şansları (şansızlıkları)
yüksektir:
-
Fuhuş; - Kaçak işçi; - Hizmetçilik; - Çocuk gelinler
olarak evlendirilmek.
Cinsiyet eşitsizliği, kadınlar için eğitimin önünde büyük bir
engeldir. Kadınların daha az eğitimli olduğu ülkeler, bir nesilden diğerine
cinsiyet eşitsizliklerini sürdürmeye devam ediyorlar. Daha az eğitimli kadınlar
daha genç yaşta bebek sahibi olma eğilimindedir. UNGEI, Birleşmiş Milletler Kız
Çocuklarının Eğitim Girişimi'ne göre, bir kızın okula gitmediği her yıl, ulusal
doğurganlık oranlarını yüzde 10 artırıyor. Ortaokul eğitimi aldıktan sonra
çocuk sahibi olan kadınlar daha sağlıklı bebek sahibi olma eğilimindedir.
Birleşmiş Milletler Kız Çocuklarının Eğitimi Girişimi UNGEI, bu kadınların daha
yüksek eğitim seviyelerinin, bebeklerine “nasıl düzgün bakılacağını
bilecekleri” anlamına geldiğini savunuyor.
Daha eğitimli bir nüfusa sahip olan ülkeler, daha az eğitimli bir
nüfusa sahip olanlardan daha uzun vadede daha sürdürülebilir ekonomik büyümeye
sahip olacakları kesindir.
Bir toplumda çok fazla insan geleceğin büyük zorlukları hakkında
eleştirel düşünme yeteneğinden yoksunsa, toplu olarak akıllı siyasi kararlar
alamaz. Politik
olarak bilgisiz bir toplum, akıllı kararlar verecek bilgiden yoksun ve düzgün
konuşan bir popülist tarafından kolayca kandırılabilmeye meyillidirler.
Robotların ortaya çıkması nedeniyle son birkaç on yılda
milyonlarca işin ortadan kalktığını gördük. Fabrika hatlarını veya evinize
yakın süpermarketteki otomatik kasaları bir düşünün. Bunlar sadece başlangıç.
Yapay zeka (AI) gerçeğe yaklaştıkça, piyasadan giderek
daha fazla düşük vasıflı işçi çıkarma ihtimali var.
Kısacası
eğitim insan onuru, ahlakı, geleceği ve barış içerisinde birlikte yaşamayı
ayrımsız ve ayrıcalıksız bilimsel bir şekilde verilmediğinde, insanlıktan
bahsedilemez.
"Hikayenin sonunu biliyorum ama
insan bazen yanılmayı ölesiye istiyor.”
220214