Doğru olan
“Günaydın Lise İkinci sınıf;
Bugünü çok beklediniz. Bugünkü toplantı, yolculuğun başlangıcıyla
ilgili. Hayatının geri kalanının başlangıcı.
İki yıl içinde hepiniz liseyi bitirmiş olacaksınız.
Üç yıl içinde, dünyanın her yerinde eğitim göreceksiniz. Seçtiğiniz
Üniversitede Okumak şansını yakalayacaksınız.
Beş yıl sonra, kariyerinize başlamış olacaksınız. Birçoğunuz bir odada,
dünyanın en iyi kurumlarında çalışıyor olacaksınız. Sonra evlenecek, sonra da belki
bir ev sahibi olacaksınız.
On yıl içinde, hayatınızı kendiniz için kuracaksınız.
On beş yıl sonra 30 yaşında olacaksınız ve o andan itibaren yola
çıkacak, yaşantın şekillenecek.!
Tüm okul boyunca sizlere hep bunlar söylendi. Size tüm bu söylenenlerin
geçerli bir kural olmadığını, yaşamın gerçeği ile uyuşmayacağını bilin istedim.
Böyle bir söylemin neden başarısız olabileceğini söyleyeyim;
21 yaşında mezun olup 27 yaşına kadar iş bulamayan insanlar tanıyorum.
25 yaşında geç mezun olan ve hemen iş bulan insanlar tanıyorum.
Hiç üniversiteye gitmemiş ama sevdiği işi 18 yaşında bulan insanlar
tanıyorum.
Üniversiteden mezun olduktan sonra düzgün para kazanan bir iş bulan ama
yaptıklarından nefret eden insanlar tanıyorum.
Boşa geçen yıllarını harcayıp amacına erişen insanlar tanıyorum.
16 yaşında ne yapacaklarından bu kadar emin olup 26 yaşında fikrini
değiştiren insanlar tanıyorum.
Çocuğu olan ama bekar insanlar tanıyorum.
Evli ama çocuk sahibi olmak için 8 ila 10 yıl beklemek zorunda kalan
insanlar tanıyorum. İlişkilerinde başka birini seven insanlar tanıyorum.
Birbirini seven ama birlikte olmayan insanlar tanıyorum.
Yani demem odur ki, hayatta her şey bizim zamanımıza, saatimize göre
gerçekleşir.
Bazı arkadaşlarınıza bakıp onların sizden önde olduğunu
düşünebilirsiniz. Belki bazıları onu geride kalmış hissedebilir ama her şey
kendi hızında oluyor. Onların da kendi zamanları ve saatleri var, sizin de
öyle.
Sabırlı olun.
25 yaşında Mark Cuban, Dallas'ta bir
barmendi.
JK Rowling'in Harry Potteri’nin
yayınlanması 32’nci yaşına kadar sürdü. 12 yayıncı tarafından reddedildikten
sonra ancak yayınlanabildi.
Ortega, Zara'yı 39 yaşındayken kurabildi.
Jack, 35 yaşındayken Alibaba'da ustalaştı.
Morgan Freeman 52 yaşında büyük çıkışını
yaptı.
Steve Carell ancak 40 yaşından sonra başarabildi.
Virgin, 34 yaşında Richard Branson tarafından
kuruldu.
25 yaşından sonra diploma almak hala bir başarıdır.
30 yaşında evli olmamak ama yine de mutlu olmak güzeldir.
35 yaşından sonra aile kurmak hala mümkün.
40 yaşından sonra ev almak hala harika.
Kimsenin kendi zaman çizelgesine sahip olmasına izin vermeyin çünkü
Einstein'ın dediği gibi önemli olan her şey sayılamaz ve sayılan her şey
gerçekten önemli değildir ve bu en önemli bulgudur.
Kendiniz için anlamlı, amaçlı, tatmin edici hayatlar yaratabilmenizi ve
bunu başkalarının hayatlarında bir etki ve fark yaratmak için nasıl
kullanacağınızı öğrenmelisiniz.
Doğru olan budur.”
Jay Shetty
https://www.youtube.com/watch?v=CoQ_3m_i4cw
Tüm bu söylenenlerin gerçekleşmesi, bazı şeyleri okuyarak öğrenmekle
olmuyor maalesef.
Neyi nasıl öğreteceğinden habersiz, örnek olmasını beceremeyen, kendi
yaşantılarında bile düzen ve prensip sahibi olmayanların eğiticilik yapmaları,
sizi yaşama hazırlamaz. Öğrenmek için okumanın yeterli olamayacağı artık kesin
olarak biliniyor. Bırakın uzaktan eğitimi, yüz yüze eğitimde bile bu
başarılamıyor. Çin atasözü hala geçerli;
Anlatırsan, Unuturum;
Gösterirsen, Hatırlarım;
Yaptırırsan, Anlarım.
Hangi meslek uzaktan eğitimle öğrenilmiş ya da hangi meslek sınıfta
öğrenilmiş?
Bir berber, bir marangoz, bir hesaplayıcı (mühendis), bir Hava Trafik
Kontrolörü, bir şoför, bir kimyager, bir veteriner, bir hemşire?
Sizlere anlatılanların, sizi imrendirmelerin hepsi şu an ticarete
dönüşmüş durumda. Üniversitelerimizin Araştırma, Geliştirme ve Deney ile buluş,
inovasyon (yenileme), doğrulama ya da sapma oranları için harcayacak öğrencisi
var ancak. Parası olsa öğrencisi yerine parasını harcardı. Hatta daha da vahim
olanı, Uluslararası Havalimanı olmayan şehir, kasaba ve yerlerde Sivil
Havacılık Yüksek Okulu açıyorlar. Olan yerlerde ise, staj adı altında ancak
meydana belirli bir süre girebiliyor öğrenciler. Düşünün, kuaför olacak bir
öğrenciyi sınıfta 7 ay eğitip, ancak staj adı altında bir ay kadar kadın saçına
dokunmasına müsaade ediyorsunuz ve sonra da “Sen oldun” diyerek onu berber ilan
ediyorsunuz.
Yetkin Mühendislik, gelişmiş ülkelerin pek çoğunda uzun
yıllardan beri değişik adlarla ve değişik tanımlarla geliştirilmiş ve başarıyla
yürütülmekte olan bir sistem. Türkiye'de böyle bir sistemin başlatılması,
1973'den beri gündemdeydi. Özellikle 1996-97 yıllarında İnşaat Mühendisleri
Odası tarafından kapsamlı bir çalışma yapılmış; bir yasa taslağı ve bununla
uyumlu bir uygulama yönetmeliği taslağı düzenlenmiş; ancak, bu hazırlıkların
uygulamaya geçirilmesine olanak bulunamamıştı.
Tüm ülkede kişiler ve kamu yararı ile etik ilkelerine uygun, bilimsel
gerekler ve çağdaş tekniklere dayalı, üstün nitelikli ve güvenilir mühendislik
hizmetlerinin sunulmasını ve bu hizmetlerle ilgili yanlış uygulamaların
önlenmesini sağlamak" olarak tanımlanmıştı.
Kuşkusuz ki, bu amaç, uzun dönemde sağlıklı uygulamalar sonucunda
gerçekleştirilebilecek, saygın bir amaçtır.
Belirtilen yasaya göre mühendislik diploması alan herkesin uygulamada
herhangi bir deneyime sahip olmaksızın, bir anlamda sınırsız mesleki yetki ile
donatılması, hizmetin niteliği ve güvenirliği bakımından zaman zaman sakıncalar
yaratmakta. Benzer sorunla karşılaşan birçok ülke, hizmetin verilmesi
aşamasında oluşabilecek risklerin azaltılmasını sağlamak amacı ile Yetkin
Mühendislik sistemini uygulamaya zaten başlamış durumda.
Sizlerin de görebileceği gibi asıl vurgulanmak istenen husus “Mesleki
Yeterlilik”.
Bundan 10 sene önce bahsettiğim bu kavram henüz ülkemizde gündemde dahi
değil.
SHMYO’larda, her tür Üniversite mezunu, her çeşit Sivil
Havacılık Konusunda ders vermekte. İngiliz Dili ve Edebiyatı, Açıköğretim Fakültesi Sosyoloji Bölümü, Edebiyat Fakültesi Batı
Dilleri ve Edebiyatları Bölümü mezunu olmak, Meteoroloji, Havacılık Yönetimi,
Uçuş İşletme, Emniyet Yönetimi vs. dersleri vermeye yetkin anlamına gelmekte.
Hiç olmazsa yılda bir kere uçakla seyahat etmiş olma şartını getirselerdi daha
da derinlik katardı bu tür eğitmenlere.
Truth persuades by teaching, but does not teach by persuading.
Quintus Septimius Tertullianus.
Gerçek öğreterek ikna eder, ikna ederek öğretmez.
211220