Einstein’dan Esrarengiz 10
ders…
Albert
Einstein çoğu insan tarafından dahi olarak görülür. Şu ana kadar yaşamış en
etkili bilim insanı olmanın yanında teorik fizikçi, filozof ve yazardı.
1. Merakınızın peşinden gidin
“Benim
özel bir yeteneğim yok. Yalnızca tutkulu bir meraklıyım." Siz neyi en çok
merak ediyorsunuz? Benim merak ettiğim, neden bazı insanların başarılı olup
bazılarının olamadığıdır. Merakınızın peşinden giderseniz başarıya ulaşırsınız.
2. Azim paha biçilmezdir.
“Çok zeki
olduğumdan değil, sorunlarla uğraşmaktan vazgeçmediğimden başarıyorum."
Belirlediğiniz yolun sonuna ulaşacak kadar sabırlı mısınız? Posta pullarının
gideceği yere varasıya kadar mektuba yapışıp kalmasından ötürü çok değerli
olduğu söylenir. Posta pulu gibi olun ve başladığınız işi bitirin.
3. Bugüne odaklanın
"İki
atı aynı anda süremezsiniz”. Bir şeyler yapabilirsiniz ama her şeyi
yapamazsınız. Şimdiye odaklanın ve bütün enerjinizi şu anda yaptığınız işe
verin.
4. Hayal gücü güç verir
“Hayal
gücü her şeydir. Hayal gücü bilgiden daha önemlidir.”
Zekânın
gerçek göstergesi hayal gücüdür, bilgi değil. Hayal gücünüz geleceğinizi
belirler. Bu yüzden hayal gücünüzün hantallaşmasına izin vermeyin.
5. Hata yapın
“Hiç hata
yapmamış bir insan, yeni bir şey denememiş demektir.”
Hata
yapmaktan korkmayın. Eğer nasıl okuyacağınızı bilirseniz hatalar sizi daha iyi
bir konuma getirebilir. Başarılı olmak istiyorsanız yaptığınız hataları üçe
katlayın.
6. Anı yaşayın
“Ben
geleceği hiç düşünmem, ne de olsa gelecektir.”
Geleceği ayarlamanın
tek yolu olabildiğiniz kadar şimdide olmaktır. Şu anda dünü ya da yarını
değiştiremezsiniz. Önemli olan tek an şimdidir.
7. Değer yaratın
”Başarılı
olmaya değil, değerli olmaya çalışın.” Zamanınızı başarılı olmak için
harcamayın, değerler yaratın. Değerli olursanız başarı kendiliğinden
gelecektir.
8. Farklı sonuçlar beklemeyin
“Delilik:
Aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp, farklı sonuçlar beklemek.”
Her gün
aynı rutinde yaşayarak farklı görünmeyi bekleyemezsiniz. Hayatınızın
değişmesini istiyorsanız kendinizi değiştirmelisiniz.
9. Bilgi deneyimden gelir
”Bilgi veri
değildir. Bilmenin tek yolu deneyimlemektir.”
Bir konuyu
tartışabilirsiniz ama bu size sadece felsefi bir anlayış kazandırır. Bir konuyu
bilmek istiyorsanız onu deneyimlemelisiniz.
10. Kuralları öğrenin, daha iyi oynayın
“Oyunun kurallarını öğrenmek zorundasınız. Böylece
herkesten iyi oynayabilirsiniz”. Yapmanız gereken iki şey var. Birincisi
oynadığınız oyunun kurallarını öğrenmek. İkincisi ise oyunu herkesten iyi
oynamayı istemek! Bu iki şeyi yaparsanız başarı sizinle olur.
İki şey
sınırsızdır;
Evren ve
insanoğlunun ahmaklığı.
İlkinden o
kadar emin değilim. Albert Einstein
Felsefe yapmak için çok iyi eğitilmiş
olmalısınız. Yoksa Franz Kafka'nın sözü öne çıkar;
"Beyinlerimiz
savaşsın isterdim ama görüyorum ki silahsızsınız".
Bazı yetenekler ise doğuştan bilgiye sahip
değillerdir. Eğitim de bir yere kadar yararlıdır. Asıl önemli olan insan olmak
ve insani değerlere sahip olmaktır.
Yönetim biliminde ilk defa 1990 yılında
Peter Senge'nin "The Fifth Discipline" adlı kitabında kullandığı
“öğrenen organizasyonlar” kavramı kısaca bilen, anlayan ve düşünen
organizasyonlardır. Bunu gerçekleştirebilmek için ise, bilen, anlayan ve
düşünen İNSAN lara gerek vardır.
Bu tanımlar ile en son Türk çocuğuna
verilen eğitimin özü şöyle ifade edilmişti;
- Çevreye uygunluk ilkesi,
- Öğrencinin doğasına uygunluk ilkesi,
- Kendi kendini yönetim ilkesi,
- İş içinde kendi kendine çalışma ilkesi,
- Öğrenciye yetki ve sorumluluk verme
ilkesi.
Köy Enstitüleri’nin temel hedefi, bu
eğitim modeli ile kişinin kendi farkına varılabilirliğini kazanmasıydı.
Öğrenciler anlıyor, düşünüyor, sorguluyor
ve üretiyordu.
Pilotların aranma şeklini, pantolonunu
çıkarıp cihazdan geçerek protesto eden MyTravel Airways’den sonraları atılan
Kaptan Pablo Mason, kurallar ile ilgili şu tanımı yapmıştı;
"Rules are for the guidance of wise men
and the obedience of fools."
“Kurallar; akıllı adamlar için yol
gösterici, aptallar için ise uyulması gerekli olandır.”
Günümüzdeki
eğitim sistemi, akademik yetenek üzerine kuruludur. Kamu yararı hiç
düşünülmemiştir. Her şey, endüstrinin gereklerine bağlıdır. Bundan dolayı kamu
eğitimi ikiye bölünmüş durumdadır. Endüstriyel iş sahaları önceliklidir. Geriye
kalan sahalar ise desteklenmez. Müzisyen olma, resim mi yapmak istiyorsun,
vazgeç. Tiyatrocu mu olacaksın, aç kalırsın. Sanat seni geçindirmez, sporcu
olacaksan futbolcu ol.! gibi.
1.ci
dünya savaşından sonra ABD tarafından öngörülen bu akademik eğitim sistemi,
yaratıcılığı öldürüp “başarı” ile özdeşleştirilmiş, bu sisteme uyan ülkemiz de
işe alınacak herkese önce “üniversite mezunu” şartı koymuştu. Yani üniversite,
başarının anahtarı olmuştu. Kimse yetenek, girişimcilik ve zeka istemiyordu.
“Çamurdan olsun, üniversite mezunu olsun” düşüncesi o günlerde işi kotarmakta
idi. UNESCO önümüzdeki 30 sene içerisinde tüm dünyada, insanlık tarihinden bu
yana gelmiş-geçmiş tüm nüfustan daha fazla üniversite mezunu insan yetiştirmiş
olacağımızı hesaplamış.
Sonunda
karar verilir. Yağmur Duasına çıkılacaktır.
Toplanan
grup arasında bir tek çocuk, şemsiye ile gelmiştir.
(İnanç)
Severken
bir bebeği hava attığınızda bebek güler. Çünkü onu yakalayacağınızı bilir.
(Güven)
Ertesi
sabah uyanıp uyanmayacağımız kesin olmasa bile, yine de alarmı kurarız.
(Umut)
Gelecek
hakkında hiçbir şey bilmesek bile, yarın için büyük planlar yaparız.
(Öz
güven)
İnançlı,
güvenli, umutlu yarınlar sizlerin olsun. Öz güveninizi asla kaybetmeyin.
190401