Öteki Gündem…
Abdullah Çiftçi
-Yeni bir yüzyıla girmekteyiz. Bu yüzyıl,
başka hiç bir yüzyıla benzemeyecek, çünkü sayısal.!
Kürel bir dünya, küreselizm öne çıkıyor.
Kapitalizm yerine Küreselizm. Marksizm yerine Özyönetim.
1966 yılında Birleşmiş Milletler'ce kabul edilen ikiz yasalar var.
Referandum sonucu bir halk, kendi kendini yönetebilir ve bunu da
milletler kabul eder.!
Irak bunu 1969'da, Suriye 1970'de, Türkiye'de bunu 2003'de imzaladı.!
Dünyanın nereye gideceği zaten 1966'da tasarlanmıştı.
Katalonya, İskoçya, Kamerun vs.. hep bu nedenle ortaya çıktı.
Kağan Sarıaydın
-Ezoterik ve Mistik uygulamalar. Zamanın yasası diye bir şey var.
Biyolojik döngü böyledir. Nicola Tesla'nın dediği gibi, “her şey
titreşim üzerine çalışır”.
Titreşimi değiştirdiğinizde sizin tüm algı yapınız ve duygusal da
değişir.
Şu anda paradigma değişimi yapılıyor ve yeni bir aşamaya giriliyor.
Rezonans sonrası sosyal dalga, hızlanmaya başladı. Çünkü bilgi
yoğunlaştı, teknoloji artmaya başladı vs.. Artık Transhümanizm'e geçiyoruz.
İnsanlarımızın artık daimi ve sürekli öğrenim içerisinde olması lazım.
Ramazan Kağan Kurtoğlu
-Dünyamız son 200 yılda, son 2500 yıldan daha
fazla, son 25 yılda, son 200 yıldan fazla değişmiştir ve önümüzdeki 10 yılda,
her anlamda, sosyolojik, teknolojik, iktisadi ve siyasi anlamda son 25 yıldan
daha hızlı ve fazla değişecektir.
Dünyamızda din ve para savaşları yeniden hortlatıldı. Ortadoğu'da din
savaşları gibi görünse de arka planda Dolar vs. BitCoin savaşı verilmektedir.
İngiltere'nin Avrupa birliğinden çıkmasını da bu açıdan çok iyi
değerlendirmek lazım.
1914'den beri 200 devletli bir yapı ile süregelen bu sistem artık
istenmiyor. Yerine 1000 devletli bir yapı isteniyor. Hepimizin çok iyi bildiği
"Böl ve Yönet" sistemi.
Abdullah Çiftçi
-Küreselizm çok önceden kurgulanmış bir kavram. Olaylar kendiliğinden
gelişmiyor.
Eskiden ABD karşısında Rusya vardı. Şimdi Dolar'a karşı Sayısal Para
var.
Sayısal paranın merkezini de Çin yapacaklar.
Küreselciler yeni bir şehir planlıyorlar. Adı da Smart Şehir.
İnternet üzerinden yaşanan ve hiç fosil yakıt kullanılmayan şoförsüz
arabalar.
Şu an savaş bunun üzerinden yürütülüyor.
İngiltere kilometre başına fosil yakıttan ilave para almaya
hazırlanıyor.
Fransa'da elektrikli araba park yerleri yaygınlaşıyor.
Küreselciler Pagan'dır. 21.yy da dünya Ekonomik, dini, ideolojik
yapılar açısından, yeni bir insan, yeni bir şehircilik ile tanışacak ve
değişecektir.
https://www.youtube.com/watch?v=Z96A0G0QQR8&t=1035s
Günü yaşamakta zorluk çeken bir gençliğimiz varken, iş ve meslek edindirme yerine sadece diploma sahibi olsun diye üniversiteler açılmışken,
10. Kalkınma Planı tespitlerinde şöyle bir gelecek var;
a. Durum Analizi
140. Nüfusun eğitim düzeyi yükselmekle
birlikte OECD ve AB ortalamalarına göre düşük kalmaya devam etmiştir. Diğer
yandan, eğitim sistemi, işgücü piyasasının ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz
kalmış ve eğitimli genç bireylerin işsizlik oranlarında sağlanan düşüş sınırlı
düzeyde gerçekleşmiştir.
Tüm elde edilen OECD araştırmaları sonucuna bakarak;
b. Amaç ve Hedefler
142. Düşünme, algılama ve problem çözme
yeteneği gelişmiş, demokratik değerleri ve millî kültürü özümsemiş, paylaşıma
ve iletişime açık, sanat ve estetik duyguları güçlü, özgüven ve sorumluluk
duygusu ile girişimcilik ve yenilikçilik özelliklerine sahip, bilim ve
teknoloji kullanımına ve üretimine yatkın, bilgi toplumunun gerektirdiği temel
bilgi ve becerilerle donanmış, üretken ve mutlu bireylerin yetişmesi eğitim
sisteminin temel amacıdır.
Tüm bu oluşlardan sonra izlenecek politika da
şöyle özetlenmiş;
c. Politikalar
144. Eğitim sisteminde, bireylerin kişilik
ve kabiliyetlerini geliştiren, hayat boyu öğrenme yaklaşımı çerçevesinde işgücü
piyasasıyla uyumunu güçlendiren, fırsat eşitliğine dayalı, kalite odaklı
dönüşüm sürdürülecektir.
Türkiye 2003’de, 1966 yılında Birleşmiş
Milletler'ce kabul edilen ikiz yasaları imzalamıştı. “Referandum sonucu bir
halk, kendi kendini yönetebilir ve bunu da milletler kabul eder.!”
Bilgi yoğunlaştı, teknoloji artmaya başladı,
artık Transhümanizm'e geçiyoruz.
Transhümanizm
zeki yaşamın mevcut insan formu ve kısıtlamalarının ötesinde sürdürülebilmesi
ve evrimleşmesinin hızlandırılmasının yaşamı-yücelten prensip ve
değerler ışığında, bilim ve teknoloji vasıtası ile sağlanmasını öngören
felsefeler bütünüdür.
- Max More
(1990)
İnsanlarımızın artık daimi ve sürekli öğrenim içerisinde olmaları,
bunun için de yetenek bazlı eğitime alınmaları şart. 21.yy da dünya Ekonomik,
dini, ideolojik yapılar açısından, yeni bir insan, yeni bir şehircilik ile
tanışacak ve değişecektir.
Bu geleceği görmek, geleceği anlamak ve geleceği şekillendirecek yeni
nesiller yaratmak zorundayız. Yaratamazsak, bu gün içinde bulunduğumuz durum
gibi, yine o teknolojileri kullanan ama katkı sunmayan tüketici bir toplum
olarak kalır ve şimdikinden daha da dışa bağımlı işçiler haline geliriz.
Şu an havacılığa katkımız olmadığı gibi, yaratılmış teknolojileri ancak
kullanabilecek bir eğitim düzeyindeyiz. ICAO’nun mevcut 19 Eki ve yüzlerce
belgelerine en ufak bir katkımız yok. Mevcut kuralları bile uygulamakta
zorlanmakta, “gibi” yaparak günü geçiştirmeye çalışmaktayız.
Sanayi savaşlarını çoktan kaybettiğimizi biliyoruz. Bu kayıplarımız,
yakın zamanda sıralı ve hatta toplu ölümlerle desteklendi. Yine de yılmadan
kişisel uğraş veren eli öpülesi dahi çocuklarımız, insanlarımız var.
Eğitimi düzeltmediğimiz, çağa ayak uyduramadığımız ve yaratıcı düşünce
geliştiremediğimiz sürece de bir adım dahi ileri gidemeyeceğimiz açıktır.
Hala SHGM ile YÖK, ayrı ayrı lisans vermekte, birbirlerini tanımamakta
ısrar etmekteler.
Olan da niteliksiz yetişen gençlerimize olmakta.
Hala Hostes olmak için “yüzme bilmek” şartı aranmıyor.!
Para, zaman ve enerjilerini boşa harcamaktalar.
Halbuki istendikten sonra çözüm gayet basit.
Tatlı bir yalan söylersen,
10 kişi seni alkışlar
Acı bir gerçeği söylersen,
8 kişi sana saldırır ama
2 kişi sorgulamaya başlar.
O iki kişiye selam olsun.
Bertrand Arthur William Russell
190121