Hepsi bu mu?

APH-1840.jpg

Bu hafta iki havacılık aşkından bahsetmem gerekiyor. Benim onların çalışmalarını övgüyle anmam yeterli değil. Bilinmeli ve hatta örnek alınmalı.

Bu kadarcık bir haber olarak geçilmemeli.

-/-

Serbest Uçuş modelciliğinde THK Milli takımı, F1H Kategorisinde Bulgaristan’da yapılan World Cup yarışlarında ilk üçü kimseye kaptırmadı

4-5 ağustos 2018 tarihinde Bulgaristan’da İsrail, Alman, Çekoslovak, Bulgar takımlarına karşın 3 yarışmacımızda diğer ülkelerle başa baş yarışıyordu. Son raunda geldiğimizde Türk Milli Takımından 3 yarışmacı gencimiz ilk kez katıldıkları yurtdışı yarışmada;

Birinciliği Selin Uygur

İkinciliği Çağatay Suvav

Üçüncülüğü Melih Özüduru

Dördüncülüğü Zehra Arzu

kazanarak büyük bir başarıya imza attılar. 25 katılımcı arasından Hatice Yaren Güler 13. , Yaren Abay da 14. olmuşlardır.

Takım antrenörü Yalçın Olgun, F1H kategoriyi şöyle anlattı:

“18 dm2 taşıyıcı alanı olan minimum 220 gram ağırlığında 50 metre çekiş ipi ile havaya çıkarılan ve ısınan havanın kaldırma gücünü kullanarak uçan planörlerdir.

Yarışmalarda uçurtma mantığı ile planörü havalandırıp daha sonra ipin gerginliğine bağlı, bir kilit sistemi çözülür ve planör serbest olarak uçmaya başlar. Bu andan itibaren hakem kronometresini çalıştırır ve raund uçuşu başlar. Raundlar sonunda en uzun uçuş süresini elde eden yarışmacılar sıralamayı oluşturur. Yıllar içinde edindiğimiz tecrübelerle yurt dışındaki yarışmalara da iştirak ederek dünyada çok popüler olan F1A Planör dalında kendimizi gösterdik.

Son yıllarda Türkiye’de Serbest Uçuş Modelciliği, Türkiye Şampiyonalarına iştirak azlığından tükenmek üzereydi. Çizdiğimiz planlar ve ürettiğimiz malzemelerle imkanlarımız ölçüsünde okul havacılık kolları ve kulüplere destek olmaya çalışıyoruz. ”

Bunun en güzel meyvelerini Sivas teşkil ediyor. Sivas’taki çalışmalarımız Sivas THK Şubesi atölyesinde ve Gençlik Merkezi bünyesindeki atölye de devam ediyor. Sivas’la çalışmalarımızın 1.yılında katıldığımız Türkiye Şampiyonasında ilk üç dereceye almaları onlara ayrı bir heyecan verdi. F1H kategorisinde son 3 yıldır birinciliği kaptırmıyorlar. Ayrıca uluslararası olan İstanbul FF Cup ve Anadolu Cup ‘ta da 3 yıldır birinciler. Bu durum THK tarafından da takdir gördü.

THK ve Milli takım Antrenörü Yalçın Olgun

-/-

Eskiden hiç uçağa binmemişler havacılık dersi veriyorlar derken, şimdi hiç cockpit’de uçmamışlar havacılık dersi veriyorlar diyoruz.

Bu da sevinilecek bir gerçek.! Artık üzülsek mi sevinsek mi bilemiyorum.!

Uçuştan ayrıldıktan sonra 2008'de başlayan (boş zamanlarımın artmasıyla) sanal havacılık hobimi 2018 yılına geldiğimizde hala sürdürüyor ve vakit buldukça sanal uçuşları 738 tayyaresi ile icra ediyorum. Bu hobimizi gerçekleştirirken, sokaklardan, kahvelerden ve her türlü kötü alışkanlıklardan uzak tutacağımız gençlerimizi “bir gün arkasında yolcu olarak uçacağımız uçağın pilotu olarak görmek için çalışacağımızı'' ifade etmiştim. Ortalama 15-20 sanal pilot olarak var olan sanal yapımız içinde, gerçek hayatta Cerrah, Avukat, Mali Müşavir, Üst Düzey Yönetici gibi profesyonel mesleklere sahip arkadaşlarımız geldiler-gittiler. Ancak; bize katıldıklarında, henüz lisans düzeyinde eğitimlerine devam eden kardeşlerimiz, bize inandılar biz onları, onlar bizi sevdiler ve birlikte “on the job training” uygulaması ile alt yapısı kesinlikle gerçek, mentalitesi kesinlikle doğru eğitimler aldılar, “instructor” olarak kendilerinden sonra gelenleri eğittiler, yönlendirdiler. Sanal ortamda ne yapılabilir ki? ya da gerçek cockpit görmeden uçmak nasıl tarif edilebilir ki?

Uçmanın en basit anlatımı , aerodinamik ile başlayan, motor-gövde-kanat-kuyruk ve bağlı parçaların anlatımı ile süren, aletlerin tanıtılması, okutulması, metar okuma, radyo freyzoloji, chart okuma, ILS, DME, VOR, Radyal-Course, (ve hatta bir ara Tacan..) perfonmans, yakıt hesaplama, Mass and Balance, CG, Head Wind ve diğer Wind’ler :) Palye, Tail Strake, DH vb. onlarca -yüzlerce bilgiyi önce bir program dahilinde vermek, yanında (uzak erişim programları vasıtasıyla) uygulamak, uygulatmak ve izlemekle geçen, belirli kurallar dahilinde önce meydan turu ile başlayan C172 Performansları, sonrasında yurtiçi uçuşlar ve sonra çift motorlu dar gövde medium jetler...

Dile kolay. 2008-2018... 10 YIL,

İki arkadaşımız Onur Havayolları'nda. Biri kaptan oldu/olacak, diğeri F/O olarak uçuyor.

1 arkadaşımız Polonya'da uçuş okulunda eğitmen olarak çalışıyor.

1 arkadaşımız ATPL aldı, ama iş konusunda biraz sıkıntıda,

1 arkadaşımız Aydın'da ATPL yolunda,

1 arkadaşımız Eskişehir'de THY aday pilot filosunda eğitim sürecinde,

1 arkadaşımız Isparta'da THY aday pilot sürecine dahil edildi,

1 arkadaşımız Eylül'de CRM için sınava girecek (muhtemelen O da başaracak)

1 arkadaşımız başvuru hazırlık aşamasında...

Üzgünüm, 10 yılda 10 pilot çıkaramadık, ama Amatör Olarak, tamamen karşılıksız ve sevgi ile 9 pilot yetişmesinde “bir nebze olsun” katkıda bulunduk.

Mehmet AÇIKYILDIZ

---

Aydınlanma Devrimini ve Sanayi Devrimini kaçıran ecdadımız gibi, bu Bilim ve Ekonomi çağını da bizler kaçırmaktayız.

Aydınlanma Devrimini kaçırdığımız, üzerine bir de Sanayi Devrimini kaçırdığımız için koskoca Osmanlı İmparatorluğu yıkıldı. Ama bu sefer Bilim ve Teknoloji Devrimini kaçırırsak, hem kendi yaşamımızı, çocuklarımızın, torunlarımızın yaşamını hem de devletimizi kaybedeceğiz.

1960’larda borsaya giren şirketler borsada ortalama 62 yıl kalıyorlardı. Şimdilerde bu süre 14 seneye düştü. Bu, Sanayi Devriminin çöküşünü simgeleyen bir süreç. Bilim ve Teknoloji dalgası, şirketleri silip süpürmekte. Eğer o dalgaya ayak uyduramazsan, bu dalga seni de, şirketleri de, ülkeni de silip süpürecek.

Şu basit iki örnek bile, Bilim ve Teknoloji kullanılarak başarıya ulaşmış örneklerdir. Ne kadar çok ilgilenir ve uğraşırsak, bir şeyler icat edip üretmemiz o kadar kolay olacak.

Üniversitelerimizde uçağa binmiş olmak neredeyse yeterli hale geldi Havacılık ile ilgili bölüm açmak için. Bazı bölümlerde hala uçağa binmemişler bile var ama o kadarı kadı kızında da olur. Tek sıkıntı, havacılığı bilmeyen, havacılık eğitimi almamış çeşitli bölüm mezunlarının bu konuda araştırma yapabilecek yeterlilikte olmamaları. Her hangi bir Havayolu, Uçak Mühendisini alıp 5 sene şirkette yetiştirdikten sonra sorumluluk vermekte. Üstelik sadece belirli bir marka tipi üzerinden.

Uçak yapmak deyince akla pitot tüpünün çizimi gelmez. Uçağın kendisi gelir. Halbuki Airbus’ın winglet’lerinin çiziminde çalışan yaratıcı mühendislerin arasında Türk’ler de vardır ve bir çeşidinin yaratıcısı da Türk’tür. Elbet kendisinin Almanya’da yetişmiş bir Türk mühendis olduğunu söylemek gereksiz. Boeing firmasında çalışan Türk Mühendislerin ise haddi hesabı yoktur.

Bir şey eksik ise, yeri mutlaka doldurulur. Bu yeri ise en akıllı ve yaratıcı olanlar doldurur. Aslında ülkemizden beyin göçmüyor. Sistem olmadığı için gençlerimizi bizler kaybediyoruz. Ya bir boşluğu doldurmaya akıyorlar ya da bizler intihar! etmelerine ses çıkarmıyoruz.

www.servetbasol.com

181001