Birleşik Akıl
2 yaş altı çocukların
uçaklarda taşınmaları (kucakta ya da pusetlerle koltuklarda) istenen verimi
sağlamamış görünmekte.
Ülkemizde
insana hak ettiği kıymet gerektiği ölçüde verilmezken, bebekler için daha
fazlasını beklemek doğru olmamalı.!
Dünyada henüz bu konuda
düzgün ve yeterli bir araştırma yapılmamış olması, konunun sadece ülkemiz ile
sınırlı olmadığını da belirtmeliyiz.
|
İki yaş altı bebeklerin kucakta taşınması, ekonomik nedenlerledir.
Yolcu koltuğu pahalı, kucak ise onun onda biri
kadardır. Kucakta taşınan bebek, yolcu kemerine daha küçük ek
bir kemer ile bağlanır. Bu durum ise serbest hareketi kısıtlar. Yolcu çok kısa sürelerle bebeğini kendine bağlar. Yol boyunca kendi kemeri bağlı kalsa da bebek kemeri,
sürekli bağlı kalmayacaktır. |
|
Dikine hareket eden bir
hava (turbulence) içerisinde 4 yaş ve altı çocukların sadece bel
bağlamaları ile yeterli korunamadıkları acı bir gerçektir. Sert iniş ya da
kazalarda, karşılaşacakları durumlarda korunmaları ve hatta hayatta kalmaları
daha da zordur. |
Otomobillerde
kullanılan bağlama sistemi ile (ki otomobillerde bel ve sırt bağlama ile ters
yön koruması vardır) uçak arasındaki bu büyük fark (ki hız açısından da
muazzam) gözle görünmez ve bütçe etkilemez bir tercihin yansımasıdır.
Ani
ivme değişikliklerinde, yolcu kucağındaki bebeklerin, yolcunun öne ve sonra arkaya
salınmaları sırasında kucaklarındaki bebeğe savrulup üzerine abanarak ezip daha
da fazla zarar verecekleri açıktır. Bebeğin öne doğru bağlandığı durumlarda
kafasını ön koltuğa çarparak zarar görmesi de cabası.
Yolcu
oranlarına bakıldığında koltuk işgal edenlere göre kucakta taşınan bebek oranı
%3,5 ve 2-12 yaş arasında koltuk işgal eden çocuk yüzdesi ise %7,5 gibi bir
orandadır.
Uluslar
arası anlaşmayı imzalamış olduğumuz halde hala engelli yolcu refakatçisine %50
indirimli bilet satılmıyor iken, işgal edilecek bebek koltuğu için de böyle bir
indirim beklemek gerçekçi bir yaklaşım olmayacaktır.
Zaten
bu yazım ile daha yerine getirilmemiş onlarca kuralı bilmediğimiz göz önüne
alınırsa, bildiklerimizi bile kazanç uğruna yerine getirmediğimizi hatırlatmak
istedim.
Bu
gün kime sorarsanız herkes her şeyi bilmekte ve sorgulamaktan çok uygulama
tercihlerini kullanmakta.
Bu
tercihleri yapanlar, aynı şartlarda bebeklerini ve çocuklarını beraberlerinde
taşımakta.
Hatta
çoğu, koridor koltuk kollarının en az %50’nin ve acil çıkış koltuklarının koridora
bakan kolluklarının hepsinin katlanabilir olmak zorunda olduğunun farkında
olsalar da parasal nedenlerle yenileri alınana kadar değiştirilmeyeceği
tercihini seçmiş olduklarını tahmin ediyorum.
Ne
de olsa bizde meşhur bir söz vardır;
“Bi
şii olmaz”
Haklılar
da sanırım.
Tek
eksiğimiz kamyonların arkasına yapıştırılan çıkartmanın uçaklara da
yapıştırılması;
“Allah
korusun”.
Amin
2016.06.13