Kalite
ve Türk Sivil Havacılığı
Engellenen
Havacılık Sanayii, elbette altyapısız bu günlere
gelinmesine neden olacaktır.
Kendimizi Tanımak (2009.01.11) yazımda bahsettiğim Köy Enstitüleri ilkeleri, Kalite
prensiplerinde insanı tarif etmekteydi;
- Çevreye uygunluk ilkesi.
- Öğrencinin doğasına uygunluk ilkesi.
- Kendi kendini yönetim ilkesi.
- İş içinde kendi kendine çalışma ilkesi.
- Öğrenciye yetki ve sorumluluk verme ilkesi.
Bu gün yukarıda sayılan kaç mesleğin okulu olduğuna siz karar verin.
Bugün bu ilkeler doğrultusunda eğitim aldınız mı? Bir düşünün.
Köy Enstitüleri’nin temel hedefi, bu eğitim modeli ile kişinin kendi
farkına varılabilirliğini kazanmasıydı.
Öğrenciler anlıyor, düşünüyor, sorguluyor ve
üretiyordu.
Yaptığı işin verdiği mutluluk ile yaşamlarına anlam katabiliyordu.
Dünya Kalite Günü ve SHGM (2010.12.05)
Bir gün İspanya’daki bir havayoluna ekipli uçak kiraya vereceğiz (Wet-Lease). Bilindiği üzere
şirketler birbirlerini denetler kontrat yapılmadan önce.
Madrid uçağından iki genç cici hanım çıktı.
Biz de elimizde olmadan sorma gafletinde bulunduk.
“Diğerleri ne zaman gelecek?”
“Sadece biz geldik.” dediler.
Üniversitenin Kalite bölümünden mezun olmuş bu iki genç bayan, ellerindeki
kontrol listeleri ile şirketimizi denetlediler.
Soruyu sordular, ekine verebildiğimiz belgeleri koydular, tamam. Bir
sonraki soruya geçtiler.
Kalite, kaliteci ile gerçekleşir.
Sonuçlar, kalite kontrol listesini hazırlayan yetki sahibine iletilir,
yorumu o yapar. Eğer böyle basit bir denetim değil ise, kendisi de katılır
denetime.
Raporu yetki sahibi uzman hazırlar. Kaliteci bilgi sahibi olmadığı konuda
rapor hazırlamaz. Onun görevi bellidir:
İşi organizatör olarak yürütmek, takibini ve
belgelemesini yapmak, istatistiğini ve sonuçlarını ilgililerle paylaşmak.
Havacılık Kalitesi (2011.11.23)
2000 senesinde JAA SHGM’yi denetlemeye
geldiğinde, örnek bir havayolu görmek istemiş, SHGM’de
JAA yetkililerini bize getirmişti. O zamanki JAA başkanı ile eskiden tanışıyor
olmamız nedeniyle şirketi gezerken kayıt dışı bana şunu sormuştu;
“SHGM hiç Kalite bölümünüzü denetlemeye geldi mi?”
Oturmuş bir kalite sistemi olan ülkelerde SHGM, şirketlerin iç
denetimlerine bakarak, nerede aksaklık olabileceğini süzer ve gelişmeleri ona
göre takip eder.
SHGM’nin asıl görevi, şirketlerin bu iç denetimlerini
kontrol etmek olup zamanını, şirketlerin iç denetimlerini kendisi yaparak
harcamak değildir.
Böyle bir sistem olmaz ve altından kalkılamaz. Zaten kalkamadığını da
görmekteyiz.
Okullu olmak..! (2012.05.03)
Mevcut sistemi bozmaya çalışan ve kalite kavramı içerisinde sıkça örnek
gösterilen Frederick Winslow
Taylor için mesleki tavırdan bahsedilemez. Yaptıkları son
derece aşırı ve insanlık dışı idi.
01 Aralık 1913’de Ford Motor Company için üretim
hattını planlayan ve yaşama geçiren Taylor yurt dışından işçi getirmiş!, onlara fabrika yakınlarında kalacak yer hazırlamış! ve onlardan sadece otomobil önlerine geldiğinde örneğin “13
vida sıkmalarını” istemiş, sonra da bu 13 vida sıkma işini nasıl “15’e çıkarırız”ın hesabını yapmıştır.
Eğitim Üzerine (2012.08.28) yazımın 3.a bölümü Kalite’nin temel taşlarından en
önemli maddesinden bahseder.
Öğrencilere şu
değerler aşılanmalı;
• mükemmelcilik: hep daha
iyiyi hedeflemek ve zorluklara göğüs germek,
• yenilikçilik, araştırma ve merak:
eleştirel, yaratıcı ve yansıtıcı düşünme ile,
• çeşitlilik: kültürümüzde,
dilimizde ve geleneklerimizde olduğu gibi,
• eşitlik: hakkaniyet ve
sosyal adalet ile,
• toplumsallık ve katılımcılık: toplum
yararı için,
• ekolojik sürdürülebilirlik: çevre bilinci ve
koruması için,
• bütünlük: tüm bu değerleri
dürüstçe, sorumluluk içerisinde ve ahlaklı bir şekilde herkese, her kesime ve
insan haklarına saygı duyarak,
Kalite Üzerine (2014.05.05)
Kalite ve Havacılık Kalitesi ayrı şeyler.
Islak Damga saçmalığının düzeltilmesi için harcadığım enerjiyi şimdi
hatırlıyorum da.
İlk defa bir Prof’un kitabında görmüş ve otomobil
sanayi için hazırladığı bu çevirimsi kitapta daha 6+2 özgünlük kuralını
bilmediği için kendince böyle bir usul yaratmış olmasını hayretle karşılamıştım.
Elbette KalDer’de ilk Havacılık Kalitesi Bölümü
kurup, “ekonomik olarak verimsiz, eğitim olarak uzun” oluşu nedeniyle 3 hafta
içerisinde kaldırılışını saymıyorum. Bağdat Caddesi’ndeki eski merkezde ilginç
anılarım var.!
Kalite (Qualites) Latince "nasıl
oluştuğu" anlamına gelen "qualis"
sözcüğünden üretildiğini esas alıp fazla derine girmeden ilk sıralayacağım
bunlar.
Her ne kadar ünlü Hammurabi Kanunlarının 229.
maddesi kalitenin ilk örneği olsa da, şu söz asla unutulmamalıdır.
Quis custodiet ipsos custodes - Denetçileri kim
denetleyecek!
Asırlar önce söylenmiş olan bu söz, insan olgusunun en güzel tanımıdır.
Bizler insanımızı nasıl yetiştirirsek o
doğrultuda verim alırız.
İyi bir meslek sahibi, kendi kendini denetleyen,
denetleyebilendir.
Havacılıkta meslek kavramı olmayınca “gibi”
davranmak ortaya çıkmaktadır.
SMS, bu tip davranışları düzeltmek için ortaya çıkan ve ICAO Ek’lerinin
sonuncusudur.
Yukarıda
alıntı yaptığım yazılarıma hatırlama amacıyla yer verdim.
KalDer’in
yayınladığı “Kalite Ve Mükemmellik Yolculuğunun 20 Yılı” dergisinde ise şu
tespitler var;
- Uluslararası
rekabet endeksinde 139 ülke arasında 61.sıradayız
- Türkiye
yenileşim sıralamasında 67. sıradadır.
TÜSİAD ve KalDer
işbirliği ile Ulusal Kalite Kongresi ve Kalite Ödülü için yola çıkarken
amacımız, kuruluşlarda “toplam kalite yönetimi” anlayışını yaygınlaştırmak ve
toplumda kalite bilincini yerleştirmekti.
Ümit
BOYNER - TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı
Rekabet yarışında ipi göğüsleyenlerin
“kalite” odağını koruyanlar olduğunu da görüyoruz.
Mustafa
V. KOÇ - Koç Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
Hemen hemen
bütün sistem ve değerlerin baştan sorgulandığı bir dönemden geçiyoruz.
Güler
SABANCI - Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Edinilmiş ve kazanılmış nitelikler
vardır. Kalite kazanılabilen ve kolaylıkla da kaybedilebilen bir niteliktir.
Agah UĞUR
- Borusan Holding CEO
Kalite benim için her zaman şu üç
kelimenin bileşimi olmuştur: Düzen, İhtiyaçlar, Beklentiler.
Mehmet
SABUNCU - KalDer Kurucu ve İlk Yönetim Kurulu Başkanı
Sanayi
Kalite’ye böyle bakıyor. Havacılık da bir sanayi olduğuna göre gelin Havacılık
Kalitesini irdeleyelim.
Her
yönetici, çalıştırdığı elemanın şirkete kazanç sağlamasının yanı sıra, yasal
zorunluluklara da uymasını bekler. Havacılık sanayinde ise bu beklenti sadece yasal
zorunluluklara uyum sağlaması içindir. Bu güne kadar havacılıkta hiçbir şirket
yöneticisinin kalite bölümünden şirkete parasal kazanç sağlaması yönünde bir
beklenti içerisinde olduğunu gözlemlemedim.
Bunun
nedeninin henüz ülkemizde bir Kalite Fakültesi kurulmadığından değil,
üniversitelerde okutulan sanayiye yönelik kalite kavramından Havacılık
Kalitesi’ne geçiş yapılmadığı için olduğuna inanıyorum.
Örnek
verilecek en doğru yapılanma, Japonya modelidir.
- Gelişmiş ülkelerde kişi başına düşen yıllık kitap
alımı, ortalama 100$, Türkiye’de ise bu rakam 10$ dolarının altındadır.
- Türkiye’de her 100 kişiden sadece 4,5
kişi kitap okuyor.
- Japonya’da yılda 4 milyar 200 milyon kitap basılıyor.
Türkiye’de sadece 23 milyon.
- Japonya’da kişi başına düşen kitap sayısı yılda 25, Fransa’da
7. Türkiye’de ise yılda 12 bin 89 kişiye 1 kitap düşüyor.
- Birleşmiş Milletler İnsani Gelişim Raporu'nda, kitap
okuma oranında Türkiye, Malezya, Libya ve Ermenistan gibi ülkelerin bulunduğu
173 ülke arasında 86. sırada.
Bu sayılardan önce şunu anlamalıyız. Japon kültürü,
insan üzerine kuruludur.
Kalite
anlayışı da insana göre yapılanmıştır; Japonya’da okuma yazma oranı %100’dür.
Günlük basılan gazete sayısı 60 milyonu bulmaktadır (%48). Üniversite mezunu
oranı %94 dür. Yaz tatili sadece 1 aydır. Nüfusu 125 milyon civarında bulunan
bir ülke için bu rakam oldukça mükemmeldir. Zira ülkemizde günlük en fazla 5
milyon gazete okunmaktadır (%6,25).
Ünlü
Japon sanayici Konosuke Matsushita
1988’de verdiği bir konferans esnasında ABD’li yöneticilere şöyle sesleniyordu:
“Biz kazandık, siz kaybettiniz; biz
kazanacağız ve siz de kaybedeceksiniz.
Biz biliyoruz ki çok parlak da olsa
birkaç teknokratın zekası, bu talepleri karşılamakta
tam manası ile yetersiz kalır. Yalnızca topyekun
çalışanların zekaları bir firmanın yeni çevresinde karşılaştığı iniş, çıkış ve
ihtiyaçlarla yaşayabilmesine imkan tanır. Evet biz
kazanacağız ve siz kaybedeceksiniz. Çünkü sizler zihninizi modası geçmiş Taylorizm’den kurtaramıyorsunuz, bizlerse ona hiç
takılmamıştık.”
Yıllar
önce Kaoru Ishikawa’nın
ortaya koyduğu “en etkin denetim, kişinin kendi kendini denetlemesidir” sözü,
Japon kültürünün yansımasıdır. İki bin yıl önce Romalı şair Juvenal,
aynı anlamda bu sözü söylemişti;
QUIS CUSTODIET IPSOS
CUSTODES - DENETİCİLERİ KİM DENETLEYECEK.
Sanayi
kalitesinden kurtulmak, ülkemizde son 10 senedir havacılıkla gündeme gelen “kök
neden” araştırması ile mümkündür. Bu araştırmanın bir adım sonrası ise,
kalitenin para kazandırması ile gerçekleşen “Havacılık Kalitesi” olacaktır.
Yine
belgelerine bakmadan “5 yıldızlı bir otel, elbette bir motelden daha
kalitelidir!” diyebilen bir üniversite profesörünün eğittiği nesil ile ancak
buraya kadar gelebilir ve kendimizi ancak bu kadar kandırabiliriz.
Hz.
Mevlana’nın bu sözü gerçeği çok güzel ifade etmektedir;
Ne
kadar bilirsen bil; söylediklerin karşındakinin
anlayabildiği kadardır.
Sevgiler
150216