Yasa Teklifi
Unutmuş olsak bile, bir plan çerçevesinde kalkınmaya gayret ediyoruz. Kalkınmanın temel taşlarından, hiç kuşkusuz en önemlilerinden biri de, bu Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı tarafından ihtiyaç olarak öne çıkan İNSAN dır.
Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı - Yayın No:
DPT:2577-ÖİK:590
Nitelikli insan gücü Meslek Standartları Düzeni Ve
Sosyal Sermaye Birikimi Özel ihtisas Komisyonu Raporu;
Artık sadece
teknolojiyi alıp kullanabilen insan değil, teknolojiyi üreten, bilgiyi bilgiye
tatbik ederek dünyayı yeniliklere taşıyan insan tipine ihtiyaç vardır, insan
gücü niteliklerinde gözlenen bu değişim iki yönlü bir etkileşime yol açmıştır.
Bir yandan kaydedilen gelişmeler ve teknolojik ilerlemeler yeni bir insan
tipini gerekli kılarken öte yandan, bu insan tipi yeni bir çağın ve teknolojik
gelişmelerin yaratıcısı üreticisi durumundadır.
NGAP konferansları aralıksız sürmekte. Hatırlarsınız ilk defa bu Next Generation of Aviation Professionals Symposium, 4 Mart 2010 tarihinde ICAO Headquarters in Montreal, Canada’da yapılmış ve ICAO genel sekreteri Bay Raymond Benjamin’in 24-25 Haziran 2010 senesinde İstanbul’da yapılan ECAC Havacılık Eğitim Konferansı’nda da bu konu ile ilgili gelişmeler ve detaylardan bahsetmişti. Ben de 07 Mart 2011 tarihinde, bu konuyu işlemiştim.
Son haftalarda, teknisyen eğitimi ve lisanslandırılması ile ilgili yapılanların ve üzerine yazılanların bu kavramdan uzak oluşu, bu sanayi içerisindeki öğrenci, yeni ve eski tüm çalışanların bu gelişmeye uzaktan bakmaları konuyu tekrar gündeme getirdi.
Aslında konumuz sadece teknik ile ilgili değil. Ek-1 (Annex-1) kapsamındaki tüm “lisans” sahiplerini ve adaylarını ilgilendiriyor.
“Lisans” sahipleri olarak bizlerin, ICAO’nun politikalarını takip etmek ve ulusal politikalarımızın yaratılmasını sağlamak gibi bir sorumluluğumuz da var.
“Kurs”larla, kursu verenlerin milliyetleri ile değil, ICAO Headquarters in Montreal, Canada, 1 - 4 Mart 2010 tarihinde gerçekleşen Next Generation of Aviation Professionals Symposium’da ortaya konan “niyet” ile ilgilenmeli ve geleceği ona göre yapılandırmanın gayreti içerisine girmeliyiz;
“The
intent of the symposium is to propose specific actions in two areas: to update
and modify the regulatory environment in order to improve the
effectiveness and efficiency of training and education”
Bu nedenle Hava hukukunun oluşturulmasından ve geliştirilmesinden birinci derecede etkilenen ve sorumlu olan bizler, yani lisans sahiplerinin ilk ve en önemli görevi, ortaya konan bu hedefe göre ulusal yasa, yönetmelik, talimat ve ilgili diğer belgeleri yenilemek ve düzenlemek olmalı.
Bu dört “lisans”ın sahipleri, kendi grupları arasında iş bölümü yapmalı ve kendi geleceklerini “küresel” anlamda hazırlamak için araştırmaya ve bir şeyler üretmeye başlamalıdırlar. Hedefler açık ve net olarak kondu.
Mr. Raymond Benjamin’in First NGAP/TRAINAIR Plus Regional Conference (Seoul, 30 March 2011) açılış konuşması, bu ipuçlarını vermekte.
“Like
safety, security and sustainability of air transport, this is ultimately a global challenge that requires a global solution.”
Üstelik önümüzdeki sene uygulamaların esaslarının belirleneceği de anlaşılmakta.
“Eventually,
all of these regional templates will be integrated into a global plan when we meet
again at the second NGAP Symposium in Montreal
next year.”
Bu cümle oldukça dikkat çekici.
“Let
us keep in mind that we must
not only train our professionals, we must first
hire them.”
Tüm gu gerçekleri göz önüne alarak; mevcut yasamıza bir bakalım (TSHK-2920)
Eğitim ve öğretim
Madde 99 – Sivil havacılık sahasında
eleman yetiştirmek veya bu sahada öğrencileri yüksek öğretime hazırlamak
amacıyla; Ulaştırma Bakanlığına bağlı lise veya dengi okullar 1739 sayılı Milli
Eğitim Temel Kanununun 58 inci maddesine uygun olarak açılabilir.
Gerçek ve tüzelkişiler de aynı amaçla 625 sayılı Özel
Eğitim Kurumları Kanunu esaslarına göre özel okullar açabilirler.
Sivil havacılık sahasında meslek elemanı yetiştirmek
üzere 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunundaki esaslara uygun olarak yüksekokullar
kurulabilir.
2920 de birçok yararlı değişiklikler olmakla birlikte bu madde de SHGM şartları ve denetimi olmayan bir eğitimden bahsediyoruz.
SHGM bu yetkileri devretmiş görünmekte.
Aksine SHGM, bu eğitimlere Lisans veren tek yetkili olması nedeniyle Akademik Eğitimlere de el koymak zorundadır.
TSHK 2920 Md.99 için
şu değişikliği talep ediyorum,
Madde 99: Sivil Havacılık Personeli
Yetiştirilmesi
(1) Sivil
Havacılık personeli yetiştirmek amacıyla T.C Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği içerisinde
Sivil Havacılık Okulları açılmasını ya da açılmış olan akademik birimlerin T.C
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı onayı ve denetimi ile Sivil
Havacılık eğitiminin güncelleşmesini ve gelişmesini sağlar.
(2) Her türlü
Özel Eğitim Kurumları, T.C Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın
onay ve denetimi ile eğitim verecek, açılmış olan Akademik birimler de en geç
bir sene içerisinde bu onay ve denetime uygun yapılanmalarını tamamlamış
olacaklardır.
(3) T.C Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, SHGM’nün
Lisans verme yetkisine sahip olduğu konularda verilecek olan Akademik
eğitimlerin isimlendirilmesi, sınıflandırılması, yapılanması, NGAP kapsamında
öğrenci seçimi, ders programlarının tespiti, onaylanması, eğiticilerin
vasıflarının belirlenmesi, eğitimlerin denetimi, verilmiş onayların
yenilenmesi, askıya alınması, iptali, eğitimde kullanılan araç ve gereçlerin
yeterliliği, ilgili yayınlar kütüphanesinin oluşumu, fakültenin vasıflarının
yeterliliği, lisanslama işlemleri için gerekli her çeşit harç ile idari
harçların toplanması ile ilgili gerekli yasal düzenlemeleri oluşturmak üzere,
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nü yetkilendirir.
(4) SHGM,
Fakültelerin oluşturacağı sertifika düzeyinde verilecek eğitimler için de bu
maddenin (3) paragraf gereklerinin yerine getirilmesini ister.
(5) Mevcut
kurum ve kuruluşlar tarafından “Kurs” adı altında açılamış olan tüm eğitimlerin
sona ermesinden sonra Akademik olmayan kursların açılmasına müsaade
edilmeyecektir.
Böylece günü kurtaran değil, geleceği oluşturan bir yasa ile "SHYO" kavramına açıklık getirilebilir. Gelişmenin devamlılığı için Eğitim Bakanlığını devreye girmek zorunda oluş nedeni ise bu okullardan mezun olanların "Vasıflı" ve "Lisanslı" mezun olacak olmalarıdır.
Her isteyen de okul açamayacak, kurslardan ise hiç bahsetmiyorum.
“Yetenek bazlı eğitim”, “ne iş olsa yaparım” eğitiminin yerini alacaktır.
Böyle bir kanunun yansıması, sosyal, mesleki, kişisel yeti ve kişilik haklarından oluşan bir paketin gündeme gelmesini de sağlayacaktır.
Bir anda yasal mesleki örgütler oluşacak, meslek odaları da mesleklerine ve meslektaşlarına daha iyi hizmet verebilmek için araştırıcı, çözümleyici ve düzenleyici sıfatlarına kavuşacaklar.
Akademik eğitimin yansımaları, yasaların düzenlenmesi, yenilenmesi ve yapılandırılması üzerinde olumlu etkilerini, diğer sivil toplum kuruluşlarının (vakıflar, dernekler, sendikalar ve meslek kuruluşları) katkıları ile gerçekleşecek ve geleceğe yön verecektir.
İş ve işin özelliklerine önem verdiğimiz kadar işçi ve işçinin özelliklerine de sosyal, mesleki, kişisel yeti ve kişilik bakımından da önem vermeliyiz.
Kısaca “kişiye” ve yetiştirilmesine önem vermeli ve geleceğimizi “vasıflı işçilere” bırakmak istediğimizi yüksek sesle dile getirmeliyiz.
Sevgiler