Kural dışı HOST ve HOSTES !

Sektörün en korumasız ve korunmasız kaldığı durum olan uygunsuz davranış, bu davranışların tarifi, mücadele sistemleri ve yaptırım, sanırım hiç derinlemesine incelenmedi.

“Kural dışı davranan yolcu” Tanımına bakalım, SHY OPS-1;

Mad.4 – Tanımlar

“Yolcu” kelimesi 10-Apron, 87-Havaalanı, 123-LMC, 163-Onaylanmış Azami Yolcu Koltuk Konfigürasyonu, 201-Ticari Uçuş ve 229-Yük tariflerinde geçer.

Mad.201- Tanımlama

Sadece Kabin Ekibi için yapılmıştır.

“Kural dışı davranan yolcu” tanımı SHT OPS-1 de yok. SHT-17.2’de de yok.

SHT OPS-1 Md.60 içerisinde emniyet tedbirleri arasında yer almaz "uyumsuz yolcu" uyarısı. Bölüm O - Kabin Ekibi içerisindeki Md. 201, 202, 203, 204 hiç bahsetmez ama Md.205 - Tek Kişilik Kabin Ekibi Operasyonları 1.a.ii'de “Kural Dışı Davranan Yolcuların Yönetimi” burada yer almaktadır.

Ek.40 - Temel Emniyet Eğitimi (e) maddesi ise, "Alkol veya uyuşturucu/ilaç etkisi altında bulunan veya saldırgan davranışlar sergileyen yolcuların belirlenmesi ve yönetimi" eğitim kapsamına alınma zorunluluğu getirmekte, bunun dışında kalan olaylar için ise (tütün mamulleri içmek, yerine oturmamakta ısrar, elektronik cihaz kullanımı vs..) hiç dikkate alınmamakta ve kanunlarımız ise zaten bu konu ile ilgili hiç bir yaptırım belirlememiştir.

Kanun düzeni korumuyor ise, sizin düzen yaratma ve koruma hakkınız olamaz.

Adam ters yola giriyor ve sizi zora sokuyor.

Siz Trafik polisi değilseniz, gücü gücüne yeten durumu ortaya çıkıyor.

Meydan ve uçaklarda da aynı şey.

Tanım olmadan suç olmaz.

Suç var ise yetkilisi müdahale eder.

Bir hırsıza kaçarken çelme taksanız ve düşüp bir yerini kırsa, polis onun yakalanmasına yardımcı oldunuz diye size teşekkür eder ama aynı zamanda mahkemeye de çıkarır, o kişiye zarar vermekten. Tüm hastahane masraflarını size ödetirler, ayrıca da hırsıza tazminat ödemek zorunda kalırsınız.

Kimse sizi polis yapmadı, siz de polis değilsiniz ve yetkiniz olmayan bir işe kalkışamazsınız.

Uçakta, kayıtlı olunan ülke kanunları; uçak bir yere indiği zaman ise o ülkenin kanunları geçerlidir.

Uçuş sırasında sigara içse, ceza kesebilirmisiniz bir düşünün?

İndiğiniz ülke kanunları ise hapse bile atabilir o kişiyi.

Uçaklarda plastik kelepçe bulunur genelde.

Kim hukuken yetkilidir kullanmaya?

Diyelim işletme elkitabında yazılı.

Peki yolcuya bu kural-kanun bildirildi mi? Kamuya duyuruldu mu?

Alın başınıza bir başka sorun daha.

Bir seferinde yolcuyu tuvalete kilitlemiştim de günlerce dua ettim beni mahkemeye vermemesi için.

Havacılık Hukuku üzerine personele bir şey öğretilmez.

Kimse bir işe başlarken kendi bölümü ile ilgili Havacılık Hukuku dersi almaz.

Anlayacağınız, saldım uçağa tekerlemesinden hiç bir farkı yok.

Ortada birçok kanun maddesi uçuşmakta ama kimseye hangi durumda ne yapacağı bildirilmediği için, Bakan hostes tokatlar, hostes yolcu yumruklar, yolcu uçmaktan vazgeçer, kaptan yolcuyu indirir ve hepsi de ülke kanunları çerçevesinde ele alınır.

En çok başvurulan madde ise “kamu düzenini bozmak”.

Savcı ve hakim ne yapsın?

Yıllar sonra (JAA zamanında 1994, JAR OPS-1 devreye sokuldu ama daha yeni çevirisi yapılarak kanunlaştı) çıkarttığımız kanunlarda bile gözden kaçan, çeviri yapanların ya da ilgililerin 5727 sayılı kanunu işaret ederek sorunu çözdüklerini sanmaları, aslında işin daha da çetrefilli hale gelmesine neden olmuştur.

Kahvehanede bu yasağı çiğnemek ile uçakta çiğnemek arasındaki fark. Bu çok değişik sonuçlar yaratabilecek bir durumdur.

Kahvehanede kapıyı ya da pencereleri açıp havalandırabilirsiniz ama uçaktaki hava dolaşımı, dışarıdan çok az bir takviye ile yapılır. İşin temelinde filitreleme vardır ve aynı kirli havayı solur durusunuz. Yani 69 TL ödeyerek bu işten sıyrılmak olasıdır. Peki sorun para ödemekle çözümlenebilecek bir sorun mudur?

Ortaya telafisi mümkün olmayan bir kargaşanın çıkmayacağını kim garanti edebilir?

Yolcuların birlik olup içeni dövdüğünü, ya da tam tersi, bir kaç kişinin birlikte sigara içmeye başladığını düşünün.

Kanun hala 69 TL ver kurtul demektedir ama yolcular arası sataşmalar ve kargaşa başlamıştır bile.

Pilotların ise inecekleri ülkeyi seçme şansları dahi yoktur. Hangi ülkede hangi kanun, hangi olayı suç kabul etmektedir bilemez. Zaten herkes ona sorumluluğu atmış olduğu için ilgilenmezler bile. Ne çıkarsa bahtına.

Bir de bakarsınız o davranış, inilen ülkede suç değil. İndiğinizle kalırsınız. Şimdi bir de yolcuyu reddetme hakkınız üzerine kafa yolmak zorundasınız. O ülke kanunlarına göre suçsuz olan bir yolcuyu reddetme hakkınız var mı?

İşin özünde ise yine bir kanuna uyumsuzluk-uymama-karşı gelme gibi bir durum var. Bu sefer bizden bir kanun; yeni SHT OPS-1;

Madde 7 – Kanunlar, Yönetmelikler ve Prosedürler - İşleticinin Sorumlulukları

(1) İşletici;

a) Tüm çalışanların, operasyonların gerçekleştirildiği Devletlerde geçerli olan ve kendi görevlerinin ifası ile alakalı bulunan tüm kanun, yönetmelik, talimat ve usulleri de içeren mevzuata uymalarını,

b) Tüm ekip üyelerinin, görevlerinin yerine getirilmesi ile alakalı olan kanunlar, yönetmelikler ve prosedürler ile ilgili bilgi sahibi olmalarını, sağlamaktan sorumludur.

İşletici siz işe girerken böyle bir eğitim verdi mi? Vermedi ise işleticiyi kim suçlayacak?

Ben suçlayamam, çalışanlardan biriyim. Sen de suçlayamazsın, yöneticilerden birisin.

Geriye bir tek yetkili kalıyor.

SHGM denetçileri, şirketlerin Kalite bölümlerinden bu konu ile ilgili hiç denetim raporu görme talebinde bulundular mı?

Konumuz ne idi? “Kural Dışı Davranan Yolcu”.

Bu konuda uluslararası tüm yazılan ve yapılanlar bilindiği halde, hukuksal düzen için acelemiz yok gibi davranıyoruz.

Görmezden gelince sorun kendiliğinden yok oluyor sanki.

Nasıl olsa moda deyimi ile host ve hostesler (steward/stewardess) ilgileniyor, ya da ilgilenmek zorunda bırakılıyorlar.

Yoksa bu konu sadece isimsiz kahramanları ilgilendirdiği için mi uzak duruyoruz sorunlarından?

Sevgiler

Servet BASOL

101114